“Böcek’in rakibi Yücel” başlıklı dünkü yazımda, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’in kırsal mahallelerde 4 kişiden 3’ünün, merkez ve belde mahallelerde 2 kişiden birinin oyunu olan bir siyaset “dahi’si olduğunu ifade etmiş, ‘2024 yılında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in en güçlü rakibi olacaktır’ demiştim.
Kendimce, aklımın yettiği kadar, birkaç nacizane öneride bulunmuştum. Kamuoyunda, seçimin ardından Başkan Yücel’in belediyede işçiden, memuruna, çavuştan bekçiye kendisine oy vermeyenlerle “Hesaplaşacağı” sıkça dile getiriliyordu. Bu konuyu ilk meclis toplantısında CHP’li üye Erkan Demirci, gündeme getirmiş, ben de Sayın Yücel’e “Demirci’ye kulak ver” “hesaplaşma, kucaklaş”. ‘Hesaplaşacaksan, “Kraldan çok kralcılık” yapanlarla hesaplaş’
“Her yiğidin, bir yoğurt yiyişi vardır” karar başkanın. “Zaman her şeyin ilacı’ demiş kendisi… ”Bekleyip göreceğiz. Hesaplaşacak mı? yoksa herkesi kucaklayıp “Büyük Alanya’nın Büyük Başkanı mı olacak?”
YAPMA BAŞKAN
Sayın Yücel, dün yapılan encümen toplantısında benim “akıllı saray” adını taktığım belediye hizmet binasının kısa sürede bitirilip hizmete açılacağını söylemiş… Başından beri, yeri ve konumu itibariyle belediye hizmet binasının yanlış bir yatırım olduğunu, Alanya’nın öncelikli yatırımı olmadığını savundum. Şiddetle karşı çıktım, çıkmaya devam edeceğim. “Akıllı Saray” için 40 milyon TL’ye bitecek dendi, bitmedi. 50, 60 derken 70 oldu yine bitmedi. Bitecek gibi de görünmüyor. Ülkemiz ve Alanya’mızın ağır bir ekonomik krizden geçtiği insanların evine ekmek götüremediği böyle bir dönemde “Akıllı Saray” yapmak ne derece doğru bunun değerlendirmesini siz değerli okurlarıma bırakıyorum…
Sayın başkan!
Halk seni gerçekten çok sevdi. Samimiyetin, güler yüzün, çalışkanlığın toplumun her kesiminde karşılık buldu. Köylü Mehmet dede, seni görünce “Oğlum gelmiş” diyerek iki büklüm elinde asasıyla köy meydanına koştu. Fatma Nine’de sanki torunu askerden gelmiş gibi sevinip seni gördüğü yerde sarılıp, öpüp kokladı. Şehirlisi çalışkanlığını, köylüsü samimiyetini ve güler yüzünü sevdi. Kısacası sen “Milletin adamı” olmayı başardın. Belediye hizmet binası adı altında inşa edeceğin “Akıllı Saray”a oturup, vatandaşla arana mesafe koyma…
“Milletin adamı” olmak kolay’, “Milletin adamı” olarak kalmak çok zordur.
Bir bak yakın siyasi geçmişimize! Tıpkı senin gibi milletin adamı olmayı başarmış, iki kişiden birinin oyunu almış, girdiği her seçimden zaferle çıkmış bir liderin inat uğruna yaptığı “Saray”dan sonra yüzde 55’lerden yüzde 40’a düştüğünü, son yerel seçimlerde “Milletin adamının” milletten aldığı dersi unutma…
Gel bu “Akıllı Saray”dan vazgeç!...