Bugün Yeni Anayasa'yı rahatça tartışabiliyoruz. Yeni Anayasa'ya onay veririz veya vermeyiz. O kararı seçmen kendi hür iradesiyle sandıkta verecektir. Seçmenin de kararına kimse ama kimse ipotek koyamaz. Ama devletin zirvesindeki isimlerin Yeni Anayasa konusunda söylediklerini kulakları duyuyor mu, onu bilmiyorum. Keşke bu sözler söylenmeden bin kere düşünülüp, bir kere konuşulsaydı daha iyi olurdu derim. Bu ülkeyi yöneten Başbakan Binali Yıldırım çıkıyor, 'Yeni Anayasa'ya Hayır oyu verecekler, HDP'li, PKK'lı ve FETÖ'cüdür'
diyor. Bu sözleri bu ülkeyi yönetenlere yakıştıramadım. Bugün AK Parti'nin içinde bile Yeni Anayasa konusunda Hayır oyu kullanacakları biliyorum. Yani Yeni Anayasa'ya Hayır oyu vereceklerini açık yüreklilikle söyleyen AK Partililer var bugün sokaklarda. Millet kararını kendisi versin ki, sandıkta çıkan sonuca herkes saygı duysun. Ama bugün milliyetçilik adı altında Yeni Anayasa'ya Hayır oyu vermeye hazırlananları zan altında bırakmanın ne anlamı var? Bu sözlerin Yeni Anayasa'ya bir katkısı yok ama zararı çok. Çünkü sen bugün sokakta Yeni Anayasa'ya Hayır oyu verecek vatandaşı, PKK'lı diye suçlarsan, FETÖ'cü damgası vurmaya kalkarsan olur mu?
Bu Yeni Anayasa ülkenin bir teminatıdır. Bu Yeni Anayasa'yı millet referandumda onaylar veya onaylamaz. O milletin bileceği bir iştir. Ama Yeni Anayasa'ya Hayır oyu verecek insanları başka konuda suçlamaya kalkarsan olmaz. Çünkü Yeni Anayasa'ya FETÖ ve PKK, 'Hayır' diyorsa, sokaktaki vatandaş da Hayır oyu vereceğini ilan ediyorsa, buna Hayır oyu verecek vatandaşı ihanetle suçlamanın ne anlamı var.
Bırakın da sokaktaki vatandaş istediği oyu Yeni Anayasa için versin. Vatandaşı rahat bırakın ve kararını kendisi versin. Başbakan Binali Yıldırım'ın Yeni Anayasa konusundaki sözlerine çok ama çok üzüldüm. Çünkü devleti yönetenler, sokağın ağzıyla konuşmamalı. Bugün Ankara'da konuştuğun bir cümle bile dünyada ses getirdiğine göre daha dikkatli sözler söylenmeli. 
Hayır'cı vatandaşlara da kulp takmanın anlamı yok. Siz ne derseniz deyin son kararı sandıkta vatandaş verecek. Bu nedenle rahat bırakın sokaktaki insanı da kararını versin. Herkesin bir aklı varsa benim vatandaşımın da bir aklı var. Sokaktaki vatandaş da aklını kullanacak, Yeni Anayasa'nın getirisini ve götürüsünü düşünecek ve ona göre de tercihini yapacak. Rahat bırakın milleti. Çünkü benim milletim ne diyeceğini sandıkta der.