COVİD-19 pandemisinin etkin olduğu bu günlerde sessiz sedasız aramızdan kayıp giden ve yeri doldurulamayacak çok önemli değerlerimizden birisi Prof. Dr. Cemil TAŞÇIOĞLU. Bu yazıyı yazmak benim için çok zor olduğundan haftalardır elim kaleme gitmedi. Zira Cemil Hoca benim için sıradan birisi değildi. Hem meslektaşım, hem hocam, hem de mesleki ve insani olarak birçok önemli bilgi, değer, tecrübe ve prensip öğrendiğim, rol model olarak benimsediğim büyüklerimden biriydi. Doğu görevi sırasında, rahmetlik annem dâhil birçok yakın akrabamızı tedavi etmiş ve aile büyüklerimiz ile dostluklar kurmuştu. Daha sonra bilinen adı ile Çapa Tıp Fakültesini kazanıp klinik eğitime geçtiğimde, öğrencisi olarak onu yakından tanıdım. Benim gibi on binlerce doktorun en iyi şekilde yetişmesi ve bugün birçok arkadaşımızın, Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde aranan başarılı doktorlar olması Cemil hoca gibi öğrenci dostu olan, öğretmeye aşık, mesleğinde çok bilgili ve başarılı hocalarımız sayesindedir. Cemil hoca bize klinik tıp bilimlerine girişi, iç hastalıklarını, tanı ve tedavinin temel prensiplerini, hastalığı ve tedaviyi bir dedektif titizliği ile araştırmayı en iyi şekilde uygulamalı olarak öğretti. Ama bunlarla yetinmedi. İyi insan olmayı, insani değerleri, vicdanlı hekim olmayı, erdemi, meslek ahlakını öğretti. Prof. Dr. Cemil TAŞÇIOĞLU, aslında önemli bir ekolün devamı idi. Ord. Prof. Tevfik Sağlam, Prof. Dr. Ekrem Şerif Egeli hocalarla başlayan, Prof. Dr. Cihat Abaoğlu ile devam eden, en ileri seviyede mesleki donanıma sahip ama tıp eğitimine ve tıp bilimine aşık, kendini bu alanda hastalarına ve öğrencilerine adamış hocalarımız hep yerine daha iyisini yetiştirme derdinde olmuştu. Bizim yetiştiğimiz dönemde, öğrencileri olduğumuz, Prof. Dr. Senay Molvalılar ve Prof. Dr. Abdulkadir Kayısı hocalar çalıştıkları klinikle ve meslekleri ile bütünleşmiş, her zaman insani ve mesleki erdemleri ön planda tutan, alanlarında tüm Dünyada bilinen ve halen istifade edilen kalıcı eserler bırakan değerli isimlerdi. Anadolu’nun her köşesinde derdine derman bulamayan, eline sevk kâğıdı alıp yollara düşen hastalar onların kapısından boş dönmezdi. Çok daha fazlasını yasal yollarla kazanabilecek iken her zaman öğretim üyesi maaşı ile yetindiler ve klinikte ömür geçirdiler. Fakültenin ve üniversitenin diğer hocaları da çözemedikleri nadir hastalıklarda sıklıkla onların bilgisine başvururdu. Bunun için vaka toplantıları, sabah toplantıları, konsey gibi buluşmalar düzenli olarak yapılır ve onlar bilgilerini hiçbir karşılık beklemeden herkesle paylaşırlardı. İşte biz Cemil hocayı hep Prof. Dr. Senay Molvalılar ve Prof. Dr. Abdulkadir Kayısı hocaların yanında gördük. Onlarla tanıdık. Onlar gibi değerli hocalarımızın sayesinde bizim kuşaklardaki başarılı doktor arkadaşlarımızın çoğu yüksek maaş tekliflerini, çok iyi imkânları ellerinin tersiyle itip öğretim üyesi oldular ve tıp bilimini

ilerletmek için fedakârca çabaladılar. COVİD-19 salgını pandemiye dönüşüp tüm Türkiye’yi tehdit eder duruma gelince, Cemil hoca ilerlemiş yaşına, mesleki kıdemine bakmadan en ön safta hastalıkla mücadele etti. Hastaların tanı ve tedavisi ile ilgili Türkiye’de öncülük yapan ama reklama başvurmayıp sessiz şekilde işini yapan hocamız yine bizlere örnek oldu. Maalesef kendisine de COVİD-19 tanısı konuldu. Tedavisi için tüm meslektaşları, dostları elinden geleni yaptı. Ama maalesef hocamızı 1 Nisan 2020 tarihinde kaybettik. Muhakkak ki boşluğu doldurulamayacak. Ama o kendi yerine birçok doktor ve hoca yetiştirdi. Şu anda Çapa Tıp’ta, Cemil hocanın öğrettiği değerleri ve mesleki tecrübeleri Prof. Dr. Bülent Saka hoca ve ekibi temsil ediyor. Yetiştirdiği on binlerce doktor ve dertlerine derman olduğu yüzbinlerce hasta onu hayır dualarla yolculadı. Devletimiz de büyüklüğünü gösterdi ve hocamızın adını İstanbul’un en önemli hastanelerinden biri olan Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesine verdi. Korona günleri geçip gidecek. Meslektaşlarımız en az kayıpla ve en kısa sürede geçmesi için inanılmaz bir fedakârlıkla çalışıyor. Cemil hocamın şahsında tüm sağlık camiasının pandemi günlerinde hayatlarını ortaya koyarak yaptıkları fedakârlıklar paha biçilmez. Mekânı Cennet olsun. Cemil hocadan öğrendiğimiz en önemli yaklaşım koruyucu hekimlikti. Yani hastalıklar ortaya çıkmadan, hastalıkların oluşumunu önlemekti. Tedbirin tedaviden iyi olacağını anlattı. Bu günlerde bu öğütlere ve bilgilere çok ihtiyacımız var. Sağlıklı ve doğal beslenip, hareketliliği arttırıp, kilo almayıp, evde kalıp, temizliğe dikkat ederek bu günleri sağlıkla atlatalım. Sağlıkla kalın. Saygılarımla.