Akran zorbalığı bir veya bir grup öğrencinin bir veya bir grup öğrenci üzerinde kuvvet uygulayarak zarar verici, hırpalayıcı davranışlarda bulunmasıdır. Güçlü olanın daha az güçlü olan üzerinde hakimiyet kurmaya çalışmasıdır. Burada güçten kastedilen; fiziksel, maddi, popülerlik veya farklı becerilerdir. 
Akran zorbalığının iki yönü vardır; bir zorba taraf bir de mağdur olan taraf. Ayrıca bir de sessiz olan grup vardır. Bu grup ne zorbalık yapar ne de zorbalığa maruz kalır; ne zorbayı savunur ne de mağduru korumaya çalışır. Ancak sıklıkla görünen şu ki taraf seçmeleri gerektiğinde de güçlü olanı yani zorbanın tarafını seçerler.bu grupla ilgili olarak çok uygun olduğunu düşündüğüm bir sözü paylaşmak istiyorum; ‘’Dünya kötülük yapanlar yüzünden değil, bu kötülüğe tanık olup hiçbir şey yapmayanlar yüzünden kötü bir yerdir.’’ Einstein. Okullarda zorbalıkla ilgili yapılan çalışmalarda ortaya çıkan, en etkili yöntemlerin başında akran dayanışması yer alıyor; yani arkadaşının mağdur olmasına izin vermeyen veya zorbalığa göz yummayan öğrenci tutumu zorbalıkla mücadelede oldukça etkilidir. 
Zorbalığa zemin hazırlayan çeşitli risk faktörleri vardır. Bunların başında okulla ilgili konular geliyor; okul yönetiminin zorba davranışları normalleştirmesi, disiplin eksikliği, otorite kuramama, şiddet uygulayan öğretmen ve idareciler, ayrımcılık… bir diğer risk faktörü ise bireysel özellikler, çekingen yapı, hayır diyememe, özgüven eksikliği, çelimsiz görünen fiziki yapı… Aile tutumu, ailede şiddete tanık olma/maruz kalma, aşırı koruyucu ebeveyn tutumu, aileden yeterince sevgi/şefkat/merhamet görememe…
Zorbanın Özellikleri
Öfkeli, tepkisel, kaba kuvvet uygulamaya meyilli, genellikle fiziksel açıdan güçlü, diğerlerini hakimiyeti altına alabilen, ikna kabiliyeti olan, tehditkar, şiddet kullanmayı olumlu bir kişilik imajı olarak gören, problem çözmede saldırganlık içeren stratejiler kullanan, akademik başarısı düşük, ailesinde şiddet öyküsü olan, sıklıkla bir zamanlar mağdur rolünde olan öğrencilerdir.
Mağdurun Özellikleri
Mutsuz, üzgün ve depresif bir ruh hali, çabuk öfkelenme, ürkek ne endişeli görünüm, okula karşı isteksizlik/okula gitmek istememe, mide ve baş ağrısı gibi psikosomatik belirtiler, gece korkuları, alt ıslatma, tırnak yeme, vücutta yara ve tırnak izleri, sık sık eşya ve para kaybetme, teneffüslerde yalnız dolaşma veya öğretmenin peşinden ayrılmama, akademik başarının düşmeye başlaması.
Zorba Davranış Gösteren Öğrencilere Öneriler
Okulda adının çıkması önlenmeli, ayrıştırmadan çok sınıfın normal yollarla kabul etmesi sağlanmalı, kendini ifade etmesine, duygularını paylaşmasına fırsat verilmeli. Güçlü yönleri ortaya çıkarılıp fayda sağlayabileceği alanlara yönlendirilmeli; özellikle spor faaliyetleri oldukça etkili olmaktadır. 
Mağdur Öğrenciye Öneriler
Dışarıdan gelecek olumsuz sözlere karşı kayıtsız kalması söylenmeli, zorbaya karşı kendini ifade etmenin yolları öğretilmeli. Kişisel alanını koruma ve haklarını savunma konularında sosyal beceri çalışmaları yapılmalı. Okulda güvenliği sağlanmalı ve okulda güvende olduğu hissettirilmeli.
Yetişkinlere Öneriler
Okul yönetimi, öğretmenler ve okulda yer alan diğer yetişkinler ilk olarak bu konuda farkındalık kazanmalı, gerekirse kurum içi çalışmalar planlanmalı. Aynı zamanda her dönem başı sınıf düzeyinde yapılacak farkındalık çalışmaları ve gerekirse sözleşme imzalama oldukça etkili yöntemlerdendir. Yetişkinler hiçbir şekilde zorbalığa göz yummamalı, zorba davranışı uygulayan kişiye yönelik yaptırım uygulamalı, asla görmezden gelmemeli hafife almamalı. Aileler ise çocuklarını iyi takip etmeliler. Çocukların okulla ilgili şikayetleri olduğunda panik yapmadan ve ortalığı ayağa kaldırmadan hareket etmeli, durumun ne olduğunu araştırmalılar. Özellikle son zamanlarda çocuklarının davranışlarında, beslenme ve uyku düzenlerinde değişimler gözlemliyorlarsa vakit kaybetmeden okul ile iletişime geçip çocuklarıyla ilgili gözlem ve takip talep etmeliler. 
Ne yazık ki tüm bunlar her türden okulda her yaş grubunda sıklıkla yaşanıyor. Özel bir okulda ilkokula devam eden bir öğrenci de, meslek lisesine devam eden bir erkek öğrenci de zorbalıkla karşı karşıya kalıyor. Okul, öğrenci denince akla doğal olarak ilk akademik konular, dersler geliyor. Bunlar  dışında yer alan konular göz ardı ediliyor. Oysa okul bir bütün ve insan hayatının en kıymetli zamanlarının geçtiği bir ortam. Özellikle 11-15 yaş arası yani kişilik gelişiminin oluştuğu yıllar oldukça hassas dönemler. Bu yıllarda çocuğun benliğinde oluşacak bir hasar, hayat boyu devam edecek sıkıntılara yol açabiliyor. 
Akademik konular, akademik eksiklikler her türlü halledilir, çocuğun ruhunda açılan yaraların iyileşmesi için ise daha uzun yıllara ihtiyaç duyuluyor çoğu zaman. Bu nedenle özellikle zorbalık konusunda ailelerin ve okulda yer alan yetişkinlerin özenli davranması, hassasiyet göstermeleri gerekiyor.