Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar….
Cahit Sıtkı TARANCI
Şair mısralarında, yaşana bir durumu neden sanki ceza gibi görmemizi istiyor. Günlük rutinimizde bazen nedenini araştırmak için harcadığımız enerji, iyileşme için ne kadar gerekli bir ihtiyaç olabilir?
Mısralardan anlaşıldığına göre can sıkan bir r durum var ve “nedeni” sorgulanıyor. Bizde de bazen can sıkıcı , zorlayıcı bir olayda tıpkı şair gibi “neden” diye sorduğumuz oluyor. Bu sorgulama iyileşme için gerekli mi acaba?
Bu sorunun insani bir soru olduğunu göz ardı edemeyiz. Sadece davranışın insani olması iyileşebilmek için gerekli mi? Her insani davranış iyileştirici değildir, bu da o durumlardan biridir. Bunun biraz şaşırtıcı olduğunun farkındayım.
Şöyle ki; iyileşme süreci, yaşadığın bir acının, bir terapist, bir arkadaş ya da bir eşlikçi tarafından yargısız, şefkatle, sevgi dolu bir ilişki içinde tanık olunup, kabul edilmesiyle gerçekleşir. Bunun oluşması içind e “nasıl”, “ne oluyor” gibi sorularıyla bireyin kendine bakmasını sağlanır.
İyileşme süreci, gerçekten görüldüğünde; kemiklerine kadar, en derin yerlerine kadar ve 'beklediğinin' tam tersini deneyimlediğinde başlar.
O zor duyguların en derinine indiğinde; en derin utanç ve yetersizlik hislerini yaşadığında, reddedileceğini sandığın yerde karşındaki kişide sevgiyi, kabulü görürsün. Korkularının içinde güvenli bir alan bulursun. Öfkeni ve kızgınlığını en yoğun haliyle ifade ederken o seni şefkat ve anlayışla kapsar .
Ve tüm bu zor duyguların ifade edilmesi ne seni parçalar, ne de onları kırar. Aksine, hepsi kabul edilir...
İşte o an, sıcacık bir yorganına, yastığına sarılmış gibi hissedersin.
İşte o an, "neden" sorularını aşarsın. Tanılamalar, yaftalar kalkar, öfke diner, zihinde sürekli dönen senaryolar yerine kendini kapsayan bir durum oluşur.
Çünkü fark edersin ki, en başından beri ihtiyacın olan şey yalnızca "anlaşılmak ve sevilmektir"....