Daha anlaşılır bir şekilde söyleyecek olursak, bir başarıya ulaşmak istiyorsan önce çabalayacaksın, çalışacaksın ve emek harcayacaksın. Diğer bir deyişle de ‘Ne Ekersen Onu Biçersin’. Emek vermek, çalışmak sözünü de biraz açarsak tuttuğun takım için Kombine alacaksın, tribünde tezahüratlara katılacaksın ve de her kesimin şehrin takımına sahip çıkması için çalışmalar yapacaksın. Şimdi bunların hiçbirini yapmıyorsan söylediğinin, yazdığının bir karşılığı olmaz. Maç kazanamıyorsun, para olmadığı için kalburüstü oyuncu alamıyorsun, kombine satamıyorsun, STK’lar ve diğer cenah satılması için çalışma yapmıyor, oyuncu satamıyoruz ve de şehir destek vermiyor. Şimdi bu şartlarda ne başarısı bekliyorsun, hangi Hocayı istiyorsun. Sadece bir grup insana taşıyamayacağı bir yük verirsen, bugün olmasa da yarınlarda muhakkak altında ezilir. Aslında son 3 yıldır yazıyor ve söylüyorum. Alanya spor Osmanlı tarihinde olduğu gibi devirler yaşadı.1948 yılında kurulan kulüp 2011’de dibi gördü ve dağılmadan son anda kurtarılarak bir anlamda yeniden kuruluş dönemini başlattı. Daha sonra Tarihimizde görmediğimiz başarıları elde ederek Yükseliş devrini yaşadık. Daha sonra Pandemi, Dolar yükselmesi ile kur farkı ve oyuncu satamama sebepleri ile duraklama dönemine girdik. Geçen yıldan bugüne kadar ise bu yazdığım sorunlar bitmediği için gerileme dönemine girdik. Umarım yıkılma dönemine girmeyiz. Eskileri, sorunları tekrar yazdım konusuna gelecek olursak, artık eskisi gibi isim yapmış Oyuncu veya Hoca beklemeyelim. Zira Alanya spor Yönetimi taraftar gibi düşünmüyor. Onlar bu takımı nasıl yaşatırız, nasıl Ligde tutarız hesapları yaparken, taraftar daha farklı düşünüyor. Yükselme döneminde olduğu gibi isim yapmış oyuncu ve Hoca bekliyor. Bunların yapılması için önce Alanya bir araya gelerek borç sıfıra indirilmeli ve Sponsor desteklerini katlamaları gerekir. Bunlar olmadığı sürece bunların daha iyi günler olduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak her olumsuzluğa rağmen bu takımın sahadaki karşılığı bu olmamalı. Sürekli Hoca değişimlerine karşı da olsam, Süper Ligde sistem budur. Fatih Hoca başarılı olursa devam eder, başarısız olursa da gider. Hoca seçimi üzerinden yazılanlara saygı duymakla birlikte bu görüşlere itirazım var. Başlıkta da yazdığım gibi maddi durumumuz hiç de iç açıcı değil. Daha Hoca göreve başlamadan, kadro seçimleri, oyun sistemi, oyuna müdahalelerini görmeden sadece isim üzerinden şerh koymak kolaycılıktır. Ben her zamanki gibi yeni hocayı birkaç maç sonra değerlendireceğim, beynimdeki kraterler birçok insandan daha farklı. Ayrıca unutmayalım ki, bu yaptıklarımızla insanların heveslerini de kırıyoruz. Bu konuda son kez yazıyorum, artık yazmaktan yoruldum. Son 3 yıldır adım adım kötüye gideceğimizi söylemekten gına geldi. Popülizm yapmak yerine gerçeklerimize bakmalıyız. Elimizde un kalmadı, yağ kalmadı ama Yönetimden Helva yapmasını istiyoruz. Hiç kimse özellikle de Hasan Çavuşoğlu Başkanımız, kendisi için ‘’takımı düşürdü’’ sözünü ettirmez. Başkana ve ekibine güvenelim ve Yorganı ayağımıza göre uzatmamız gerektiğini hiç unutmayalım.