Bugün halk sağlığını yakından ilgilendiren bir gıda sorununa dair yeni gelişmeyi analiz edeceğim. Tarım Bakanlığının 24.03.2023 tarihli ve ‘Nar Ekşisi İzlenimi Veren Narlı Sosların Piyasaya Arzı Yasaklandı’ başlıklı açıklamasında: ‘Nar ekşisi izlenimi veren nar aromalı sos, nar sosu, narlı sos, nar ekşili sos, nar aromalı şurup ve nar ekşili şurup gibi ürünler yurt içinde satılamayacak. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan "Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, nar ekşisine, nar, nar suyu, nar suyu konsantresi ve su dışında başka bir gıda bileşeni eklenemeyecek. Nar ekşisi izlenimi veren nar aromalı sos, nar sosu, narlı sos, nar ekşili sos, nar aromalı şurup ve nar ekşili şurup gibi isimlerle nar ekşisi benzeri ürünler yurt içinde piyasaya arz edilemeyecek. Bu kapsamda yurt içinde piyasaya arzına izin verilmeyen ürünler, 30 Haziran 2024'ten sonra piyasada bulundurulamayacak.’ Yazmaktaydı. Bu durumda salata, çiğköfte, meze ve hazır yemeklerde yaygın kullanılan, evlerde, restoranlarda sofraların vazgeçilmezi haline gelmeye başlayan nar ekşili sosların sağlığa zararlı olup olmadığı ve yasaklama kararının tam olarak neleri kapsadığı gündeme gelmelidir.

Öncelikle durumu kısaca açıklayayım. Nar; vitamin ve mineral içeriği, antioksidan potansiyeli çok yüksek olan sağlığa faydalı bir meyvedir. Dinç tutar. Yaşlanma karşıtı etki yapar. Vücutta biriken zararlı bileşiklerin atılmasını sağlar. Bu yolla yüzlerce ciddi hastalığın önlenmesine katkıda bulunabilir. Bunun yanında kalori yükü yüksektir. Tüketilen miktarın iyi ayarlanması gerekir. Fazlası kilo sorununa yol açabilir. Nar dayanıklı bir meyvedir. Bozulmadan uzun süre doğal haliyle muhafaza edilebilir. Narın işlenmeden ve olduğu gibi tüketilmesi en iyisidir. İşlemden geçirmek ve ısıya maruz bırakmak faydalı etkilerinin azalmasına yol açar. Ayrıca nar tanelerini doğrudan olduğu gibi tüketirseniz lifli yapısı sayesinde sindirime yardımcı olur. Bu durumda, yasaklama kararında sorun narda değil. Çok özet olarak; içinde nar varmış gibi görünen, nardan elde edildiği izlenimi veren ama yüksek fruktozlu mısır şurubu, amonyum sülfit karamel, sodyum benzoat ve potasyum sorbat gibi sağlık için endişe oluşturabilecek gıda katkı maddelerinin birkaçının bir arada kullanılmasıyla elde edilen nar ekşili sos görünümlü kimyasal madde karışımının satışı yasaklanmaktadır. İçinde sadece nar, nar suyu ve nar suyu konsantresi içeren ürünlerin satışında bir sınırlama olmayacak. Yasaklanan ürünlerin içeriğindeki katkılara baktığımızda; ilgili katkı maddeleri için yüksek dozlarda fazla kilolara, kansere, davranış problemlerine ve benzeri ciddi sağlık sorunları oluşturabileceklerine dair araştırmaların

varlığına ulaşabiliyoruz. Yüksek fruktozlu mısır şurubu hakkında daha önce Sağlık Bakanlığının açıkladığı 2018 tarihli bilim kurulu raporunu sizlerle paylaşmıştım. Arşivden tekrar okuyabilirsiniz. Burada sorun, içinde nar varmış gibi görünen ama pek de nar içermeyen ürünlerin tüketiciyi yanıltabileceği ve tehlikeli içerikleriyle sağlıklarını tehlikeye atabileceği gerçeğidir. Bu durumda Bakanlığın aldığı kararı çok haklı ve yerinde buluyoruz. Ayrıca piyasada meyve aromalı içecek ve benzeri isimlerle satılan, ürünlerin üzerindeki resimler ve oluşturduğu algılarla, bu ürünlerin içeriklerinin çok farklı olduğu benzer ürünlerin de gündeme gelmesini ve tüketicilerin bu hususlarda da korunmasını diliyoruz.

Kaliteli, besleyici ve sağlıklı ürünlerin az ve öz alınması en iyi beslenme yoludur. Ayrıca bu durumlarda kendimizi koruyabilmek için sağlıklı beslenme hakkında asgari bilgi sahibi olmaya ve araştırıp öğrenmeye gayret edelim. Piyasada bulunan çok sayıda sağlıklı beslenme kitabımla birlikte muhterem hocam Prof. Dr. Fatih Gültekin’in yazdığı ve bu alanda dünyada kabul gören kitaplardan da istifade etmenizi önerebilirim.