Seçildiğinden beri Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'i gözlemliyorum.
O'da Antalya'yı gözlüyor.
Antenleri açmış dinliyor.
Dinliyor ancak zaten seçimden önce Antalya'nın röntgenini çekmiş.
Teşhisi koymuş, reçetesi hazır.
Bunu belediye başkanı adaylığı döneminde değil, aday adaylığı döneminde yapmış.
Yani dersine çalışmış gelmiş.
Bu aşamada başkanı yaptıklarından ve yapacaklarından dolayı övmek veya eleştirmek için daha çok erken.
Bekleyip göreceğiz.
Fakat ben başkan beyi samimi buldum.
Açıklamaları, dinlemesi, izahı samimi, içten.
Doğruyu, yanlışı, yapılıp yapılmayacağını açıkça söylüyor.
Alanya Belediyesi ile ilişkilerinde eski Belediye Başkanı Menderes Türel'in düştüğü hataya düşmek istemiyor.
Daha kucaklayıcı ve iş birliğine hazır.
Küçük dokunuşları ve mesajlarıyla varlığını hissettiriyor.
Faytonları kaldırarak sadece Antalya, Alanya'nın değil, Türkiye'nin takdirini aldı.
Muhtarlarla tatil planı olmadığını açıkladığında herkesin iç sesinden bir 'bravo' yükseldi.
'Toptancı halini inceleyeceğim' diyerek üretici ve halcilerin yüzünü güldürdü.
Aysultan Kadınlar Plajı'yla ilgili açılacak mesajı verdi.
Ama bana kalırsa Aysultan'ı hiç açma başkan.
Yıllardır, aranan, özlenen ve acil bir ihtiyaç değil.
Plajın zaten yeri ve işletim şekli baştan sona yanlış.
Astarı yüzünden pahalı.
Küçük bir azınlığın maksatlı itirazının dışında hiç kimse çıkıpta, 'CHP'li başkan plajı kapattı' demez.
Bundan gocunma.
Merak ettiğim asıl konu, Alanya'da ki muhatabının kim olacağı.
CHP'mi, yoksa bir kişi mi?
Sayın başkanın Alanya'da ki geleceği de vereceği bu karara bağlı dersem abartmış olmam.