Son günlerde hemen hemen girdiğim her ortamda genel bir ruh hali hakim oluyor. “Keyifsizlik”
Çeşitli ortamlarda bir araya gelen kişiler satır aralarında “Tadım tuzum yok, hiç işe gitmek istemiyorum, şu evin işleri dağ gibi büyüyor, dersler çok sıkıcı” vs gibi cümleler kuruyor.
Şöyle bir göz atınca en hüzünlü şiirlerin sonbahara yazıldığını, ayrılıkların sonbaharla tasvir edildiğini görmek zor değil. Sahi ne oluyor da renk cümbüşü yaşanan bu güzel mevsim böylesine karamsar yaşanıyor?
Adım adım sıralamak gerekirse eğer;
* İklim değişikliği ile birlikte vücudumuz adaptasyon sağlamak adına daha fazla efor harcar. Bu durum da adını koyamadığımız yorgunluğa yol açar.
* Gündüzlerin kısalıp gecenin uzamasıyla birlikte güne başlangıç yapmak zorlaşır. Çünkü erken saatlerde ışık gün yüzüne çıkmamaktadır.
* Güneşin kendisini gizleyerek daha gri ve puslu havaya yerini bırakması enerjinin azalmasına sebep olur. Enerjik hissetmeyen kişi günlük iş ve işlemlerini yerine getirmekte zorlanır.
* Yaz aylarının tatil olarak geçirilmesi, resmi dairelerdeki yoğunluğun azalması kişide rehavete sebep olur. Sonbaharla birlikte yeniden tempolu yaşama dönüş karmaşaya yol açar.
* Güz mevsimiyle dökülen yapraklar, renk tonlarının matlaşması, kendi kabuğuna çekilen doğa bizim de içimize dönerek mahzunlaşmamıza neden olur.
Peki ne yapmalıyız?
* Bu durumun geçiş dönemiyle alakalı olduğunu unutmamamız gerekiyor. Yaşanılan bunaltıyı geçmişteki olumsuzluklarla pekiştirip geleceğe yöneltirsek daha büyük problemlerle başa çıkmak zorunda kalabiliriz.
* Size iyi gelen faaliyetleri öncelikli tutarak kendinize motivasyon kaynağı sağlamalısınız.
* Sadece olumsuz olaylara odaklanmamalı gün içerisinde yaşanan güzel olayları da göz önünde bulundurmalısınız.
* Gün içinde mutlaka bir hedef belirlemeli ve o hedefi gerçekleştirmek için çaba harcamalısınız. Örneğin; bugün bu dosyanın işlemlerini bitireceğim, şu dersin konularına çalışacağım, salonun temizliğini yapacağım gibi.
* Boş zamanlarda yalnız kalmamalı, özellikle yanında iyi hissettiğiniz kişilerle bir araya gelmeye özen göstermelisiniz.
* Uyku düzenini korumak adına yazın geç saatlere kadar oturma düzeninden vazgeçmelisiniz. Çocuklar 10-11 saat, gençler 8-9 saat, yetişkinler 7-8 saat kesintisiz uyku almalıdır. Aynı zamanda öğün atlamadan yemek düzenine de benzer bir önlem almanız gerekmektedir.