Sayfa sayfa ,yaprak yaprak yaşananlar . Kimi dinlesen vardır elbet bir hikayesi. Masal gibi , hayal gibi hatta şaka gibi bazıları. Dinlerken tebessümle göz yaşı dost olur , yaşamaksa yalan.
Hanelere misafir olduk , sevince ortak . Bir de üzeri tozlu , sandıklara saklı dertleri açtık saçtık. “Beterin beteri” teselli ederken ,” buna da şükür” kulun kalp güzelliğindendir diye düşündük.
Hepsini anlatmaya güç yetmese de , ayakta sahibi gibi direnmekte güçlük çeken bir haneden bahsedelim .
Evin gerçek sahibi savaşa giden bir ermiş. Geride eşi ve üç çocuğu kalmış. Gitmeden önce ailesine vasiyet edercesine ” bir gün dönersem eğer, beni bu evin eşiğinde karşılayın ”
Savaşla barış insanın ezelden sınavı. Önce savaşır sonra barışmak için çırpınır. Çocuğuna “Savaş ” ismi verenleri anlayamadık gitti .
Savaş yıllarca sürmüş. Gazi olarak dönmüş yuvasına er. Sonunda ailesine kavuşacağı için tüm yaralarını unutmuş, mutluluktan adeta kanat çırpmış. Bir gece ansızın dayanmış evinin kapısına. Hanesini karanlığa esir bulmuş. Çalmış kapıyı, oysa ev kapı duvar. Kimsecikler yokmuş evde. Giden kimdi sanki ? Söz veren , sözünde duran evin babası, ailesini çok aramış. Yer mi yarılmış?
Umudu yiten er , çaresizce evinde ailesini beklemeye başlamış . Yıllarına yaş katmış, yaşına ihtiyarlık çökmüş. Dökülen boya, kırılan cam ,eskiyen bir kaç eşya onları unutmasına hiç izin vermemiş.
Geçen yıllarla gelişen dünya onun kapısını çalmış bir gün. O gün ihtiyarın miladı olmuş. Genç bir memur sorgu için kapıya gelince , konu konuyu açmış. Kısıtlı imkanlar dahilinde bir araştırma yapılmış.
Yanlış bir haberin kurbanı bir aile , babalarını kaybettiğini düşünen hane sakinleri yüz tutmuş başka memlekete . Geçim derdi belki üzüntüden kaçış. Her neyse, çok çok uzun yıllar sonra ailesine kavuşan ihtiyar geçen ömre sitemli olsa da , gözlerini kapatmadan önce evlatlarına kavuşmuş. Evlatları onlarla gelmesini istese de , yuva bildiği evini terkedecek kadar güç bulamamış kendinde. Anıları terkedememiş ola bilirdi. O kapının ardında mutluluk ,keder ,özlem ve onca yıl yatıyordu…