Pandemi sebebiyle daha önce birkaç kez dikkat çektiğimiz kilo alımı tehlikesi giderek büyümektedir. Bu tehlikenin vardığı boyutların acı faturaları önümüzdeki yıllarda çıkacaktır. Çünkü obeziteye varan kilo alımı başlı başına bir hastalık olmakla beraber, uzun vadede zincirleme biçimde çok ciddi hastalıklara yol açmaktadır. Biriken fazla miktarda yağ dokusu yirmiden fazla hormon ve benzeri salgı yaparak hormonal dengeyi bozmaktadır. İnsülin direnci, leptin direnci ve benzeri hormonal bozukluklar bütün metabolizmanın işleyişini bozmaktadır. Bu durumda insan kanında sürdürülmesi gereken normal seviyeler bozulmaktadır. Kandaki şeker, kolesterol düzeyleri sapmalar göstermektedir. Tansiyon yani damar içindeki kan basıncı ve nabız gibi temel parametrelerin düzeyleri etkilenmektedir. Kan basıncındaki artış, kan şekeri ve kolesterolündeki yükseliş ve diğer bozukluklar birleşerek, kanın ulaştığı tüm doku ve organların yapısını etkilemektedir. Bu etkilenme uzun vadeli ve sürekli maruziyet sonucu oluştuğu için, obezite oluşumu sonrasında yıllar içerisinde birçok ciddi hastalık görülebilir. Hipertansiyon, diyabetes mellitus tip 2 yani erişkin tip şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları ve birçok kanser türü başta olmak üzere en sık ölüm sebeplerini içeren bu hastalıkların kilo alımına bağlı olarak görülme sıklıkları artmaktadır.
Pandemi süreci maalesef kilo alımını tetikleyen bir yaşam tarzına dönüşebilmektedir. Aslında bireysel irade ve düzenlemelerle, sağlıklı beslenmeye dönük biraz gayret, ihtiyaçtan fazla yemeyi önlemek, sık yemeye karşı direnmek, öğün düzenini korumak, doğal beslenmeye çalışmak ve hareketliliği arttırmaya dönük düzenli faaliyet ile pandemi sürecinde kilo almadan sağlıklı yaşanabilir.
Üzerimize düşen en önemli husus, irademizi ortaya koyarak, kilo alımının ciddi bir sağlık problemi olduğunu bilerek, normal kilo aralığında kalmaya çalışmaktır. Tam göbek hizasından bel çevresi ölçüldüğünde; kadınlarda 88 cm’in, erkeklerde 102 cm’in altında ise obeziteden uzak kabul edilebilir. Bahsettiğim bu sınır değerlere yaklaşmamak ve normal kiloyu korumak için sürekli aktif bir gayret içerisinde olmalıyız. Kilo açısından ideal bel çevresi değerleri ise kadınlarda 81 cm’in, erkeklerde 94 cm’in altında olmasıdır. İkinci pratik ölçüm ise daha da kullanışlı olan bel/kalça oranıdır. Tam göbek hizasından bel çevresi ölçülüp, kalça çevresi ölçüm değerine bölündüğünde bulduğumuz oran; kadınlarda 0,8’in, erkeklerde 1’in altında ise normal aralıkta kabul edilebilir. Bu iki ölçüm ve hesaplama oldukça basit fakat çok pratik ve kullanışlıdır. Alzheimer hastalığından, infertilite (kısırlığa) kadar güncel olarak sıklığı artmakta olan birçok hastalık kilo alımı ile ilişkilidir. Pandemi sürecinde kendimizi takip etmemiz ve hastalıklardan korunmamız için iki pratik ölçümü bilgilerinize sundum. Sizlerden istirhamım hemen uygulamaya geçip ölçümleri düzenli aralıklarla yapmanızdır. Sağlıkla kalın. Saygılarımla.