Aslında bugün 5 Mart ve 14 Mart vesilesiyle Türk doktorlarının vatan sevgisinden bahsetmek istiyorum ama yine de sağlıklı beslenmeye değinmeden geçemeyeceğim. Teknolojik gelişmeler sonucu üretilen gıdaların içeriğini bilmek ve sağlıklı gıdayı seçmek zorlaşmıştır. Bunun için üyesi olduğum platformun geliştirdiği ücretsiz bir uygulamadan bahsetmek istiyorum. ‘Gıda Katkı Maddeleri’ android ve IOS’da ücretsiz indirilebilen bu uygulama sizlere anlaşılır, bilimsel ve güvenilir beslenme bilgisini sunmaktadır. Vatanımız olağanüstü günlerden geçiyor. Biz çok defa ateşle imtihan olduk ve hepsini kazandık. Gerçek Türk aydınları ve üniversite gençliği milli, manevi konularda çok duyarlıdır ve daima devletinin, milletinin yanındadır. Bu konuda mevzumuzla alakalı iki misal verip yazımı bitirmek istiyorum. İlk misalimiz Yeşilay’dan; 5 Mart Yeşilay, Birinci Dünya Savaşı sırası ve sonrasında işgal güçlerinin toplumumuzda alkol ve uyuşturucu maddeleri yaygınlaştırmasını ve işgale karşı mücadele ruhunun yıkılmasını önlemek amacıyla Dr. Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından Padişah izniyle 5 Mart 1920'de İstanbul'da "Hilal-i Ahdar" adıyla kurulmuştur. Yeşilay; milli mücadeleyi örgütleyen ve destekleyen kuruluşlardan birisi olmuştur. Yeşilay'ın kurulduğu 1 - 7 Mart tarihleri ülkemizde Yeşilay haftası olarak kutlanmaktadır. Gerçek Türk aydınları düşman işgaline Yeşilay çatısı altında meydan okumuştur. 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı döneminde Bakanlar Kurulu kararıyla Yeşilay'a "kamuya yararlı dernek statüsü" verilmiştir. Kuruluşundan günümüze bağımlılık türleri arttıkça Yeşilay'ın da tüzüğünde çalışma alanları çeşitlenmiş, alkolden sonra sigara, uyuşturucu madde, kumar ve yakın tarihte teknoloji bağımlılığı Yeşilay'ın mücadele alanına dâhil olmuştur. İnsanı insan yapan iradesidir. Yeşilay iradenizi esir etmeyin diye çalışmaktadır. İkinci Misalimiz; 14 Mart nedir? Tarihi belgelere göre, 14 Mart aslında Osmanlı’da tıp eğitiminin başlama günü olarak bilinse de aslında gerçekte ilk kez 1919’da İstanbul işgal altındayken, mandaya karşı çıkan Tıbbiyeli Hikmet Bey ve arkadaşlarının Türk bayrağını dalgalandırdığı sabah kutlandı. 1914'te Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Tıbbiyeliler gönüllü olarak silah altına alındı. 1915'ten itibaren tıp öğrencileri, başta Çanakkale olmak üzere tüm cephelerdeki değişik hastanelere dağıldı. Birinci Dünya Savaşı boyunca 765 tıp öğrencisinden 346'sı, 1915'te Tıbbiye'ye kaydolan 1. sınıf öğrencilerinin tamamı Çanakkale'de şehit düştü. 1921'de ise benim de mezunu olmaktan şeref duyduğum; Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, istisnasız tüm öğrencileri şehit olduğu için mezun veremedi. Mezuniyet kütüğü boş kaldı. İstanbul’un işgal edilmesinin ardından, başka bayrağın dalgalanmasına daha fazla sessiz kalamayan Tıbbiyeliler, İngiliz işgaline karşı protesto toplantısı düzenlemeyi kararlaştırdı. Toplantı sırasında öğrenciler, Haydarpaşa’da halen ayakta olan tarihi binanın iki saat kulesi arasına dev bir Türk Bayrağı açtı. Gerçek Türk aydını düşmanın savaş gemisinden, ordusundan korkmadı. Tavrını gösterdi. 14 Mart direniş toplantısını organize eden genç Tıbbiyelilerden Hikmet Bey, daha sonra temsilci olarak Sivas Kongresi'ne gönderildi. Bu misaller asla bitmez. Yazıma son verirken mukaddesatımız için can veren tüm şehitlerimizi ve İdlip’te aziz vatan uğruna can vermeyi cana minnet bilen kahraman Mehmetçiklerimizi rahmet, minnet ve saygı ile anıyorum. Saygılarımla. Sağlıklı kalın.