Bu dünyada doğuyorsunuz, Cenab-ı Allah'ın size verdiği ömrü yaşıyor ve daha sonra yeniden ölümü de tadıyorsunuz. Bu üç günlük dünyada insanların birbirini kırması, onurunu incitmesi ve kırıcı tavırlar içinde olması hoş değil. Elbette insanların olduğu her yerde tartışma olur ama bu tartışırker, birilerini eleştirirken de işin dozunu kaçırmamak gerekiyor. Bir insanı eleştirirken bile karşımızdaki insan kim olursa olsun kırıcı olmamalıyız, onun da insan olduğunu unutmamalıyız. Her zaman eleştirirken bile saygıyı elden bırakmamalı, sevgide kusur etmemeliyiz. Bugün eleştirdiğimiz bir insanla yarın aynı çatı altında siyaset yapabiliriz, yapmıyorsak bile yapabileceğimizi unutmamalıyız. Bugün ister Alanyamızdaki Sivil Toplum Kuruluşu'nda yönetici olalım, isterse olmalayım, ister CHP'de siyaset yapalım, ister AK Parti'de, isterse MHP'de ama yarın eleştirdiğimiz ve acımasızca eleştirdiğimiz insanla aynı çatıda bulanabiliriz. Bugün rakibimiz olan insanları eleştiririz ama o insanla yarın yüz yüze bakabiliriz, aynı çatıda aynı hedefe birlikte yürüyebiliriz. Ben de bir dönem Ziraat Odası Genel Kurulu için Turgut Musluoğlu'na karşı rakip olmuştum ama o dönem Musluoğlu'nu incitici en ufak bir söz bile söylemedim. Ve bugün Turgut Musluoğlu ile birlikte oturuyoruz, aynı kaseden çorba içiyoruz, bir projeyi tartışıp, onun hizmete girmesi için omuz omuza verebiliyoruz. Turgut Musluoğlu ile abi kardeş ilişkisi içinde geçinip, gidiyoruz. Ve bu da siyasetin güzelliklerinden birisidir. Ben bugün AK Parti'de İlçe Başkanı Mustafa Berberoğlu'na karşı bayrak açılmasına karşıyım. Birilerinin sosyal medya üzerinden Mustafa Berberoğlu'na verip, veriştirmesine de bir anlam veremiyorum. Mahmutlar'da bir dönem Belde Başkanlığı görevinde bulunan Muhterem Anılgan'ın, Berberoğlu hakkında acımasızca eleştirilerine de katılmıyorum, katılmam da mümkün değildir. 
Eğer Muhterem Anılgan'ın, Mustafa Berberoğlu ile bir sorunu varsa, bugün partinin bir büyüğü olan İlçe Başkanı Mustafa Berberoğlu'nu arar, 'Başkanım sizinle konuşabilir miyiz' der. İlçe Başkanı ile oturur ve konuşurlar, aralarındaki sorunu çözerler. Öyle sosyal medya üzerinden Berberoğlu'nu yerden yere vurmanın, partiyi küçük düşürücü hareketlerde bulunmanın ne Muhterem Anılgan'a bir katkısı olur, ne de Mustafa Berberoğlu'na. 
Bugün Muhterem Anılgan, Mustafa Berberoğlu'nu, Mustafa Berberoğlu da Muhterem Anılgan'ı çok iyi tanımadıkları için birbirlerini sevmeyebilir ama birbirlerine saygı duymak zorundalar. Çünkü aynı partinin çatısı altında bulunuyorlarsa, parti içi muhalif gruplarda bulunsalar da bugün aynı çatıda hizmet ediyorlarsa ikisi de birbirine saygı duyacaklar. 
Hem Muhterem Anılgan, hem de Mustafa Berberoğlu, eteklerindeki taşları dökecekler, aynı masada buluşacaklar, bir bardak çay içecekler ve birbirlerini yıpratma politikasını bir kenara bırakacaklar ve bu hayatta bir ve beraber olacaklar. Her ikisine de kardeşçe yaşamak yakışır.  
AK Parti'de fırtına dinmeli ama Alanya Ziraat Odası'ndan sonra en çok üyeye sahip olan Alanya Ticaret ve Sanayi Odası'nda (ALTSO) Mehmet Şahin ile Mustafa Tuna arasındaki gerginliğin de bir sona ermesinde yarar var. 
Mehmet Şahin ile Mustafa Tuna, neyi paylaşamıyor ki? 300 bin nüfuslu Alanya'ya hizmet etmek varken polemik yaratmaya ne gerek var. Şehrin onca sorunu varken, 'Avara' sözcüğü tartışmasını yaratmanın ve bu yaratılan tartışmayı sürdürmenin ne anlamı var, size ne katkısı var? Zamanınızı ve enerjisini de boş yere harcamak yerine güçlerinizi birleştirseniz, Alanya'nın geleceği için proje üretip, bunları da bir bir hizmete katsanız daha iyi olmaz mı? Bir çok eserleri hizmete katsanız, güzelim Alanyamız için birlikte çalışsanız, turizm kenti şehrimizi de marka kente dönüştürseniz  ya. 
Bu şehirde iki tane üniversitemiz var. Bu üniversitelerimizin daha çok öğrenci kapasiteye ulaşması için çalışma yapsanız, Akdağ Kayak Merkezi Projesi'ni hizmete katsanız, golf sahalarını inşa etseniz, şehrin spor turizmine kavuşması için hazine arazilerini kiralayıp, futbol sahalarını yapsanız, kış döneminde Alanyamıza gelen spor kulüplerinin sayısını arttırsanız, bu sayede de şehrin ekonomisine de katkılar sunsanız da herkes sizi alkışlasa ve takdir etse olmaz mı?
Bu şehre hizmet eden Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'i kavga ettirmeyi bıraksak, bir ve beraber çalışmalarına öncülük etsek, bundan Alanyamız kazansa ve şehrimiz de gelişse ne güzel olur. 
Türk siyasetinde tarihi bir dönem yaşıyoruz. Bizim gözbebeğimiz, onurumuz ve gururumuz Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu'nun ayağına çelme takmak yerine ona omuz versek ve Alanyamız da çok önemli projelere kavuşsa, turizm cenneti Alanyamız her yönden gelişse olmaz mı?
Gelin şu üç günlük dünyada vaktimizi ve enerjimizi birbirimize üstünlük kurabilmek için, birbirimizin onurunu incitmek, karalamak için harcamayalım. Gelin koltuk kavgası yapmayalım. Bir olalım, birlik olalım, gücümüzü birleştirelim, omuz omuza verelim Alanyamız için çalışalım. Eğer birbirimize karşı üstünlük kurduğumuz kadar bu şehrin geleceği için vaktimizi ve enerjimizi harcarsak Alanyamız her yönden gelişir. Bunun içinde yarınımızın gençleri için çalışalım, birlikte proje üretelim, ortaklaşa bu projeleri de hizmete katalım. 
Eğer Cenab-ı Allah'ın bize verdiği ömrümüzde bir eseri bu şehre kazandırabilirsek, arkamızdan bir fazla kişi dua eder. Ama bunu başaramazsak yarının gençleri, 'Geçmişteki insanlar hizmet etmeyi unutmuş, kavga etmiş. Bu yüzden şehrimiz gelişmemiz. Bizler de bu şehrin gelişimi için proje üretelim, atalarımıza uymayalım' der, bizim de kemiklerimizi sızlatır. 
Yarının çocuklarına bu söz hakkını vermeyelim ama bize dua etmeleri için önemli eserleri bu şehre de kazandıralım ve herkes arkamızdan dua etsin.