Nerede bir can ölse, oralı olur yüreğim.
Olmalı zaten.
Olmazsa insan olmaz yüreğim.
Ahmed Arif
Zulmü rengine göre mi bölmeye başladık?... Sanırım öyle. Oysa bizim bir yanımız Türkistan diğer yanımız Gazze diye ağlıyor. Ağlamalı... Uzaktan izliyoruz hepsini, her şeyi. Kendi aramızda her zaman olduğu gibi yine taraflara, görüşlere bölündük. Bunun bir faydası oldu mu peki? Zulüm devam ediyor!
Bazen bir anne, bir baba, dost, akraba olarak bakıyoruz olaylara. Bir basamak daha çıkıp tüm sıfatların ilki, insan ve İnsanca bakalım, olmaz mı?
Bizim nesil pek çok acıya şahitlik etti. Bosna, Azerbaycan-Hocalı, Gence, Orta Doğu, Myanmar, Darfur, Sudan, Yemen vs... Ne kadar çok değil mi? Neredeyse hepsini medya aracılığıyla duyduk. Ya duymadıklarımız?
Açlıkla savaşan, kıtlık yüzünden ölenler kimlerin zulmüne tabi?
Dünyanın son gününe kadar öyle ya da böyle savaşlar olacak. Beyaz Mendil muhtemelen beyaz perdeyi süsleyecek. Rüzgâr döve döve insanı törpüleyecek, belki de ilk haline geri dönecek. Ama hiçbir doğa olayı kaybettiklerimizi bize geri vermeyecek. İnsan bu, ders anlatmayı sever, almayı değil.
Bizim savaşımız Kendimizle olsun. Mesela oturup hatalarımızı sayalım. Vicdan alışverişine gerek duymadan günleri sayıp gidelim. Kimsenin acısıyla alay etmeden, mümkünse bir parça adil olarak. Mükemmel görünmek yerine, mükemmeli görmeye çalışalım. İnsan her haliyle büyük mucizenin önemli parçasıdır. Önce kendimizle olan savaşı bir bitirelim, sonrası nasılsa olur.