Tüm Dünyada tarih öncesinden günümüze daha sağlıklı bir yaşam sürebilmek ve hastalıklarla mücadele edebilmek için bitkiler önemli bir çare olarak görülmüştür. Uzun yıllardır, doğada bulunan birçok bitki hem hastalık tedavilerinde hem de sağlığın daha iyileştirilmesinde kullanılmaktadır. Çin ve Hint tıbbında bitkiler tedavide yaygın kullanılır. Hipokrat’ın, İbni Sina ve Al Gafini'nin tıbbi bitkileri anlatan eserleri bulunmaktadır. İbni Sina "El Kanunu Fi't Tıbb" kitabında tıbbi bitkilerin kullanımını ele almıştır. Aslında çok iyi bildiğimiz birçok önemli ilacın etken maddesi bitkilerden elde edilmiştir. Aspirini ele alırsak, içindeki asetilsalisilik asit etken maddesi çok yaygın bulunan söğüt ağacından elde edilmiştir. Bu sayede doza bağımlı olarak, ağrı kesici, ateş düşürücü, pıhtılaşma dengeleyici çeşitli etkiler ortaya çıkmıştır. Bitkilerle tedaviye fitoterapi adı verilir. Fitoterapi ülkemizde yasal olarak bir geleneksel ve tamamlayıcı tıp dalı kabul edilmektedir. Dolayısı ile sadece eğitim alarak başarılı olmuş ve sertifika sahibi hekimlerin fitoterapi uygulamaları yapmasına izin verilmektedir. Sağlık Bakanlığı onaylı fitoterapi sertifikası olmayan ve hekim olmayan hiç kimsenin bitki ile tedavi iddiası yasal olarak doğru değildir. Uygulama aşamasına gelmeden önce araştırma kısmı çok önemlidir. Araştırma kısmı ise çok disiplinli, eczacı, kimyacı, bitki bilimci, hekim, temel tıp bilimci ve ilgili diğer birçok branşın ortak çalışması ile etkili ve verimli olabilir. Böyle bir ekip çalışması fitoterapi için mutlaka gereklidir. Çünkü bitkilerin tedavide kullanılması için bitkinin yapısının çok iyi bilinmesi, olası etkileşimlerinin, yan etkilerinin, etkili ve toksik dozlarının tanımlanması gerekir. Bu uygulamaların sırası ile laboratuvar ortamında ve sonra canlı üzerinde bilimsel kurallara uygun şekilde yapılması ve tanımlanması önemlidir. Bu kapsamlı çalışma ve araştırmalar geniş bir ekip ve büyük bir bütçe ile mümkün olabilir. Bu araştırmaların ve uygulamaların sonunda çaresiz kabul edilen birçok hastalık için ilaç geliştirilmesi mümkün olabilir. Bitkilerin ilaç haline gelmesi çeşitli adımlardan sonra mümkün olacaktır. Günümüzde bitkilerin tamamından ziyade çoğunlukla içindeki önemli etken maddeler belirlenerek tedavide kullanılmaktadır. Sağlığın iyileştirilmesi, korunması ve geliştirilmesi için kullanılan bitkilere tıbbi bitkiler adı verilir. Bu bitkiler tıbbi amaçlar için doğru şekilde üretilmeli, işlenmeli, standardize edilmeli ve kalite kontrol analizleri yapılmalıdır. Aksi takdirde özensiz ve bilgisizce yapılacak bitkisel tedaviler istenenin tam aksine sonuçlar doğurabilir. Özellikle gıda takviyesi olarak üretilip ilaç gibi pazarlanan bitkisel ürünlerin bu halleriyle çeşitli önemli hastalıkları tedavi edeceğini düşünmek yanlış olabilir. Bitkilerin tedavide kullanımı çok ciddi bir iştir ve ehil eller tarafından yapılmalıdır. Ülkemizde ilgili birçok eğitim programı ve araştırma merkezi bulunmaktadır. Ayrıca temel bilimci birçok bilim insanı bitkilerin tıbbi amaçlı kullanımına dönük araştırmalar yürütmektedir. Bu konuya önem verilmesi, kaynak ayrılması ve tıbbi bitkilerin tedavide kullanımının stratejik öncelik olarak belirlenmesi sayesinde, ülke olarak daha büyük mesafeler almamız ve çeşitli başarılar elde etmemiz mümkün olabilir. Maddi ve manevi önemi sebebiyle bu konu ihmal edilemez. Dünyada geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın geliştiği bazı ülkelerde hastanelerin bünyesinde modern ve bitkisel olmak üzere iki eczane bulunmakta ve hekimin reçetesine göre ilgili eczane ilaçları hazırlamaktadır. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi bünyesindeki Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Programı çok faydalı olabilecek bir eğitim vermektedir. Akdeniz’in ve Torosların zengin ve korunmuş bitki örtüsü birçok faydalı tıbbi bitki barındırmaktadır. Bu bitkilerin tanınması ve ilgili araştırma basamaklarından geçmesi sayesinde tedavi amaçlı kullanılması mümkün olabilir. Daha önce tıp fakültesi öğrencileri ile yaptığımız ve Akdeniz’in bağrında yetişmiş doğal bazı bitkilerin Diyabet (şeker) hastalığı tedavisinde faydalı olabileceğini gösteren deneysel çalışmalarımız uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanmıştı. Bu çalışmalar küçük bütçeli ve dar kapsamlı olmasına rağmen her geçen gün dünyanın çeşitli ülkelerinde kaynak olarak gösteriliyor. Bu durum konunun önemini gösteriyor. Bitkilerde çare var. Sağlıkla kalın. Saygılarımla.