Alanya'ya bir dedikodu üretim merkezi kursaydık, bu kadar dedikodu üretemezdi. 1 Kasım'da erken seçim var, adaylık başvuruları bile yapılmadı. Ama Alanya'da bir dedikodu başladı. Bu dedikoduyu kim üretiyor, neden üretiyor, amacı nedir onu da bilmiyorum. Alanya'da bazı kişiler bir yere gelemeyince, kendisinden üstün insanların ayağına çelme takmak istiyor. Yani ben bir yere gelemedim, o da bir yere gelemesin zihniyetiyle hareket ediyor olabilir. Ama bu memleketin kendi içinden çıkan değerlerine sahip çıkmamız ve onları da desteklememiz gerekmiyor mu? Düne kadar Alanya'nın içinden çıkan değerleri destekleyelim diyenler, bugün Alanya'nın öz evladına karşı bir karalama kampanyası başlatıyor. Bu kampanyayı başlatanları biliyorum. 7 Haziran seçimi öncesi de bir kampanya başlatmaya çalıştılar ama başarılı olamadılar. Çünkü onların kampanyası 7 Haziran seçiminde kurulan sandıklarda seçmen gerekli cevabını verdi. 7 Haziran seçimi öncesi dedikodu üretenler, yeniden aynı kampanyaya başladılar. Yani 1 Kasım'da başlattıkları kampanyada, 'O bir daha aday olamaz. Aday olursa da Antalya'dan koymazlar' diye dedikodu siyaseti yapmaya başladılar. Çünkü onların amacı da Sena Nur Çelik'i yeniden Antalya'dan aday yaptırmak istemiyorlar. Onların derdini ben çok iyi biliyorum. Çünkü Sena Nur Çelik, 7 Haziran seçimi ve sonrasında çalışmalarıyla taraflı tarafsız herkese kendisini sevdirdi. Yani onun güler yüzlü ve çalışkan oluşuyla halkta da bir karşılığı olduğunu da dedikodu üretenlerde çok iyi öğrendi. Alanya'dan Sena Nur Çelik'i, İstanbul'a göndermezsek, Alanya'da yeniden hezimete uğrarız demeye başladılar. Bu dedikoduyu da üretenlerin bir kısmı, Sena Nur Çelik'i istedikleri gibi yönlendiremeyeceklerini anladılar ki, onlarda dedikodu üretimine ortak oluyorlar. Sena Nur Çelik için, 'Emanet aday' diyenlere de anlam veremiyorum. Sena Nur Çelik, bu memleketin evladıdır. Kendisi de İspatlı'dandır. Ama Sena Nur Çelik'in, halen Alanyalı olduğunu bilmemek ayıp değil ama öğrenmemek ayıp. Onun Alanyalı olmadığını iddia ediyorsanız, Alanya Nüfus Müdürü Hasan Başaran'a gidip, sorabilirsiniz. Ama bu memleket için proje üreten, bunların hizmete girmesi için gece gündüz çalışan insanları da bu şehirden soğutmayın. Çünkü o 85 günlük bir milletvekili. O bugün Antalya'dan milletvekili olmaz, İstanbul'dan olur. Ama burada kaybeden de Alanya ve Antalya olur. Onun kaybedeceği bir şey yok ama hizmet etmek için heyecan dolu birisini bu şehirden soğutmak, aday yaptırmamak Alanya'ya zarar verir. Bugün Sena Nur Çelik'i aday yaptırmamak için elinizden geleni yapıyorsunuz. Aynı zihniyet, 2007 seçiminde Mevlüt Çavuşoğlu'nu aday yaptırmamak ve onu yıpratmak için ellerinden geleni yapmışlardı. O dönem Mevlüt Çavuşoğlu için ne gerekiyorsa yapmışlar ama başarılı olamamışlardı. O gün yıpratma politikası yaptıkları Mevlüt Çavuşoğlu, 13 yıl partisinden Antalya Milletvekilliği, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı, Avrupa Birliği Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı gibi önemli görevlerde bulundu. Yani dün Çavuşoğlu'nu yıpratmaya çalıştınız ama onda başarılı olamadınız. Bugün de Sena Nur Çelik için aynı zihniyetle hareket ediyorsunuz ama başarılı olacağınızı da zannetmiyorum. Onun için kendinizi çok yormayın. Siz kime çelme takmak istiyorsanız, o insan Ankara'da yükseliyor.
Onun için bırakın Sena Nur Çelik, Antalya'da milletvekilliği yapsın, projelerini memleket için uygulasın. Onun hazırlayacağı her proje bu memlekette yaşayanların geleceği içindir.
Eğer siz dedikodu siyaseti üretmeye devam edebilirsiniz. Ama o dedikodu siyaseti bu memlekete bir şey kazandırmaz, aksine kaybettirir.
Siz dedikodu üretirken, Sena Nur Çelik de Mevlüt Çavuşoğlu gibi proje üretir, hizmete katarsa, bir gün onlar kazanır ama sizler ise kaybedersiniz.
Bu nedenle dedikodu siyaseti üretmeyi bırakın, bu memleketin değerlerine katkı verin. Onlar Ankara'da yücelirse, Alanya'yı projeleriyle ihya ederler.