Türkiye'de siyasi parti yönetiyorsun, memleketi kaosa sürüklüyorsun. 8 Haziran gecesi çıkıyorsun, 'En erken seçim ne zaman olacaksa, o zaman olsun' diyorsun, medyanın önünde şov yapıyorsun. Daha sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Gel ortak koalisyon hükümeti kuralım' diyor, kabul etmiyorsun. Kılıçdaroğlu, 'Gel Başbakan sen ol, ben yardımcın olurum' diyor, fedakarlık gösteriyor. Ona da, 'Olmaz' diyorsun. AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partinin kapısını çalışıyor, 'Gel ortak koalisyon kuralım' diyor, 'Olmaz' diyorsun. İkinci kurda yine Davutoğlu ayağına geliyor, 'Gel Türkiye için ortak koalisyon kuralım' diyor, olumsuz yanıt veriyorsun. Davutoğlu, 'Biz kabineyi oluşturalım, siz azınlık hükümetine destek verin' diyor, bu teklifini de elinin tersiyle itiyor. Bahçeli, 'Davutoğlu bize koalisyon teklifi sunmadı' diyor. Ya tamam koalisyon hükümeti için teklifte bulunmuyorsa, azınlık hükümetine destek vermiyorsan, neden erken seçime onay vermiyorsun. 8 Haziran gecesi çıkıyorsun, 'Türkiye en kısa sürede erken seçime gitsin' diyorsun. Ayağına geliyorlar, erken seçime meclis götürsün diyorlar, olmaz diyorsun. Bahçeli herşeye hayır diyor. Ben bu Bahçeli'nin ne yapmak istediğini anlamadım, ya siz. 1 Kasım'da Türkiye'de koalisyon hükümeti kurulacak bir tablo çıkarsa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahçeli'ye, 'Gel koailsyon hükümetini kur' diyebilir. Böyle bir ihtimal bile olsa, Cumhurbaşkanı'nın bu teklifine Bahçeli, 'Hayır koalisyon hükümetini kurmanm' diyebilir. Yani Devlet Bahçeli'den hayır yanıtı gelirse hiç şaşırmam. Çünkü Bahçeli'nin hayatında öğrendiği tek kelimenin de hayır olduğuna inananlardanım. Bahçeli'nin sayesinde Türkiye'de bir ilk oluyor. HDP'li milletvekilleri, erken seçim için kurulacak Seçim Hükümeti'nde kabineye giriyorlar. Bu da tarihte bir ilk. Bu ilki bize yaşatan da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli. Bahçeli'nin ilkleri sayesinde HDP kabineye giriyor. HDP'li vekillerin kabineye girmesindeki tek sorumlu Devlet Bahçeli'dir. Kimse bu konuda Devlet Bahçeli'nin avukatlığına soyunmasın. Eğer Bahçeli, erken seçim için mecliste onay veririm deseydi bugün HDP'li vekiller, Bakanlar Kurulu'nda görev alamayacaktı.
Bahçeli'nin amacı, AK Parti ile HDP'yi aynı kabineye katarak, 'Bu fotoğraf AKP'nin eseri' diyerek, seçimde şov yapacak. Onun da amacı o. Ama Bahçeli'nin bu söylemi seçimde tutmaz, tutmayacak. Çünkü herkes gerçeği biliyor. Bahçeli'nin inadı yüzünden HDP kabineye giriyor.
İki gün önce MHP'nin gelecek vaat eden isimlerinden Sinan Oğan, 'MHP, 1 Kasım'da baraj altında kalabilir' diyordu, dün partisinden ihraç edildi. Aslında Sinan Oğan doğruyu söyledi. Dost acı söyler derler ya. Sinan Oğan'ın, MHP baraj altında kalır söylemi doğru olabilir. Bugün Devlet Bahçeli'nin liderliğindeki MHP, 1 Kasım'da oy kaybına uğrayacaktır. Bu oy kaybına uğramaması içinde bir neden görmüyorum. Çünkü HDP'nin kabinede yer alması, Bahçeli'nin elini zayıflatacaktır. HDP'li bir kabine fotoğrafı, AKP'yi güçlendirir ama MHP'yi ise zayıflatır. Çünkü o fotoğraf ortaya çıkmadı ama seçmen, Bahçeli'ye öfkeli. Çünkü Bahçeli'nin herşeye hayır demesi seçmeni sinirlendirdi. Artık Bahçeli'nin olduğu bir MHP, Türkiye'de iktidar yüzü göremez. Belki de Sinan Oğan'ın söylemi, 1 Kasım'da gerçekleşebilir. Bu konuda gerçekleşmez diyemem, gerçekleşme olasılığı yüksek. MHP oy kaybına uğrar ama baraj altında kalırsa da kimse şaşırmasın.