Bugün salı...ve hayat kaldığı yerden devam ediyor. Ediyor mu? Evine ateş düşenler hariç, evet. Hayat devam ediyor. 12 Yiğit kaybeden ülkemiz "Vatan sağ olsun" şiyarıyla biraz barışık. Öyle ki futbol ve peşinde koşan 11 kişi sanki daha önemli...
Bugün salı. Uyandık ve gök yüzü masmavi. Ay yıldızlı Al bayrak özgürce rüzgar kovalıyor. İhtişamlı ve güzel. Evet, ülkenin önemli haber gazete ve dergileri manşetlerinde "ölüm" haberi görmek istememiş olacak ki Şehitlerimize bir sayfayı çok gördü. Ama Al bayrak hatırlatsın, bedelini canlarıyla ödeyenler bu toprakların gerçek sahipleridir. Her eve misafir olan haber programları varsın birkaç saniyeyle hatırlasın onları, "Evet" diyerek programı sunmaya devam etsinler. Herhalde unutmayız tüm bunları! Yoksa unutur muyuz?
En pahalı tablolarla evlerini süsleyenler, ağlamaklı halimize "alaturka" duygular düşüncesiyle gülebilir. Hatta her şeye "Fransız" da kalabilirler. Pencereler vatan manzarasına, duygular evrene açılabilir. Öyleyse az yakına yaklaşın. Ya da çok öteye öteye gidin...
Bir Da Vinci portresi değil ama bir fotoğrafa dört şehit sığdırmışlar. Çok daha fazlası, çok daha düşündürücü. Onlardan geriye bir fotoğraf ve kitaplara sığmayacak vatan sevgisi kaldı. Bu günlerde herkesin ülkesinden kaçıp gitmeye çalışması kadar acı bir öyküdür bu. Onlar kaçmadı, savaştı. Bedeli ise can oldu!
Sıvası dökük, kapısı kırık evler kucakladı şehidi. Al bayrak en çok o evlere misafir oldu. En çok o evleri süsledi. Yakıştı elbette ama onları görmezden gelmek bize hiç yakışmadı...