Sevdiğiniz birinden ayrılınca yaşadığınız acının fiziksel bir acıya da dönüşebildiğini çünkü beynimizin bunu fiziksek bir acı gibi taklit edebildiğini biliyor muyudunuz? Erken yetişkinlik döneminde yaşadığınız ayrılıklar, sonraki yetişkinlik döneminde sizin ayrılığa karşı daha dayanıklı olmanızı sağlar. Kalbinizin kırılması ve ayrılıklar yaşamanız yetişkinlik sürecinin bir parçasıdır. Bunların güzel tarafı ise ayrılığı anlayabilmenin ve bunun sonucunda hala hayatta olmanın bizi daha güçlü yaptığına dair birçok kanıt var. Kalbinizin kırılması veya reddedilme gibi hislerde yaşadığınız acının beyninizin acıyı algılayan bölgeyle aynı yerde olduğu ortaya çıktı. Aslında her şey gerçekten de kafamızın içinde çünkü bütün bu hisler kafamızda deneyimleniyor. Beynimiz bu acıdan kurtulmak için nörolojik bir dürtüklenme yapıyor. İlginç bir şekilde bir ayrılığı atlatabilmek zamanla kazanılmış bir beceriye dönüşebiliyor. 20-25 yaşları arasında uzun süreli bir ilişkide ayrılık yaşayan ve ayrılığı kimin başlattığına bakılmaksızın ayrılığın neden gerçekleştiğini anlayan kişiler, ilişkilerinden daha fazla tatmin olduklarını ve gelecekteki ilişkilerinde daha az çatışma yaşadıklarını söylüyorlar. Öte yandan, sonunun diğerlerinden daha fazla acı vereceği bazı ilişkiler vardır. İlk kez aşık olduğunuzda çoğu insan iyimser bir şekilde ilk seferin son sefer olacağını varsayar; Daha önce hiç böyle hissetmediğin için bir daha asla böyle hissedemezsin. Bu ilişkinin sonu, birisini bu kişiyi sevdiğiniz gibi seveceğiniz tüm ilişkilerin olasılığının sonu gibi gelir, özellikle de ilişkiyi bitiren siz değilseniz (Brody, LeFebvre ve Blackburn, 2020). Eğer bir türlü geçmediğini düşündüğünüz bir ayrılık acısı yaşıyorsanız bir uzmandan destek almak güzel bir yol olabilir.