Gıdaların üretim süreci giderek karmaşık ve katkılı hale gelmektedir. İçinde hiç limon olmayan limonlu (!) dondurma, hiç portakal olmayan portakallı (!) içecek, hiç et olmayan biftek aromalı atıştırmalıklar birçok katkı maddesi ile elde edilmektedir. Bu katkıların başında aromalar gelmektedir. Ucuz ve seri imalat için aromalar çok işe yaramaktadır. Aromalar, gıdaların kokusunu, dolayısıyla tadını daha cazip hale getirir. Daha fazla yenilmesini sağlarlar. Maliyeti de düşürürler. Sorun nerede o zaman? Birçok faydasına karşın aroma katılmasının amacı asıl gıda maddesini katmadan veya çok az katarak üretim yapmaktır.
Gıda maddesini içermeyip sadece aromasını içeren bir ürün, vitamin ve besin değeri açısından çok fakirleşmiş ve anlamsız hale gelmiş olabilir. Bu ürünler de biraz önce bahsettiğim gibi kendi içinde derecelidir. Örneğin %100 portakal suyu satışı olduğu gibi, %50 civarında portakal içeren portakal nektarı şeklinde içecek veya çok az miktarda portakal içeren, portakallı içecek, hiç portakal içermeyen portakal aromalı içecek şeklinde ürünlerin satışı mevcuttur. Bu durumda temel ayrım noktası içindeki portakal yani gıda miktarıdır. Ürünün açıklamaları ve içindekiler kısmı dikkatlice okunursa içerdiği portakal miktarı net biçimde görülebilir. Hem ne kadar çok meyve içeriği varsa o kadar faydalı ve besleyicidir hem de meyve miktarı azaldıkça, ürüne tat, koku, kıvam verebilmek için, bir kısmı kimyasal olan birçok katkı maddesi eklenir. Bu durumda eklenen katkı maddelerinin sayısı ve miktarı arttıkça sağlık yönünden risklerin ve soruların artışı da söz konusu olmaktadır.
Sadece içeceklerde değil, kekten, bisküviye, tatlıdan, tuzluya çok geniş bir ürün grubunda, neredeyse hazır gıdaların tümünde aromalar kullanılmaktadır. O halde aromaları biraz tanımak gerekir. Aromalar doğal mıdır? Tamamı doğal değildir. Aromalar doğal, doğala özdeş ve yapay olmak üzere üçe ayrılırlar. Doğal aromalar ise bitkisel, hayvansal ve mikrobiyal kaynaklı olabilirler. Yani içeriğini tam bilmeden tükettiğiniz aroma, aynen gıda boyalarında olduğu gibi, hiç tahmin etmediğiniz bir hayvandan elde edilmiş olabilir. Yine de doğal aromalar, sağlık açısından, diğerlerine göre daha az endişe vermektedir. Çünkü direkt olarak bir canlıdan köken almaktadırlar. Özüt elde ederek üretilirler. Doğala özdeş aromalar ise doğal aromalarla aynı içerik ve formülde aromanın laboratuvarda üretilmiş halidir. Sentetik aromalar ise doğal aromalardan farklı olarak benzeri olmayan aromaların laboratuvarda üretilmesidir. Bunların içinde sağlık açısından en az risk taşıyanı ise doğal aromalardır. Fakat yazının başında da belirttiğim gibi hiç aroma kullanmamak maliyeti arttırsa da sağlık için en iyisidir. Aromaların bir kısmı muhafaza ve kullanma biçimi sebebiyle alkol içinde çözünebilirler. Toz, sıvı gibi formlarda bulunabilirler. Sıvı aromaların bir kısmı çözücü olarak alkol içerebilir. Bu durumda, aroma ile gıdaya alkol de eklenebilir. Aroma üretiminde alkol yerine başka çözücü tercihi mümkündür. Aromalarda bulunabilen alkol miktarı çok azdır. Buna rağmen etil alkol sağlık açısından çok riskli bir maddedir. Bilmeden gıdalarla tüketilmesi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Sağlıklı beslenelim, sağlıkla yaşayalım ve hastalıklardan korunalım. Bunun için de ne yiyip içtiğimizi bilelim. Tükettiğimiz gıdaların içeriği hakkında bilgi sahibi olup sağlıklı tercihler yapalım. Sağlıkla kalın. Saygılarımla.
Not: 1 Temmuz 2021 Perşembe akşamı, saat 20:00’de, Alanya Posta TV’de, canlı yayınlanacak ‘Nefes’ programında, ‘İlkyardım Eğitimleri ve Sertifikalarını’ konuşacağız. İlkyardım hayattır. Görüşmek üzere