Alanya’da ekonomik faaliyetlerin temelinde Turizm vardır. Turizm, ticaret, müteahhitlik, emlak, sanayi, tarım ve ulaştırma sektörleri ilçe ekonomisinin temel taşlarını oluşturuyor. Ülkemizde turizm deyince ilk akla gelen marka değerimiz Alanya’dır. Taki 1950-1955 li yıllara uzanan sağlık temelli turizm, bugün dünyanın önemli ziyaret edilen lokasyonlarından biri haline gelmiştir. Salgın öncesi Antalya’nın Turizm gelirinin yüzde 31’ini, Ülkemizin ise yüzde 10’unu karşılayabilen bir ölçektedir.
Turizm sektöründe ciddi bir birikim, altyapı ve ilgi mevcuttur. Yine İnşaat sektöründe, son yıllarda ciddi bir yapılaşma gözlenmektedir. İnşaat, hem istihdam hemde döviz geliri olarak ilçe-il-ülke ekonomisine ciddi katkı anlamına gelmektedir. Peki gelelim tarımsal faaliyetlere, Örtü altı yetiştiricilik, bu yetiştiricilik şeklinde sebze ve muz yetiştiriciliği ilçede ön plandadır. Muz yetiştiriciliği Adana-Hatay illerine kadar uzanan geniş bir kuşakta büyümeye devam ediyor. Sağlanan krediler, örtü altı yetiştiriciliği dahada cazip hale getiriyor. Muz yetiştiriciliği gerçekten kontrollümü büyüyor yoksa kredi kaynaklımı büyüyor ? zaman gösterecek ! Asıl dikkat çekmek istediğim husus, Muz ve sebze yetiştiriciliğinin haricinde diğer subtropik meyve yetiştiriciliğinin durumu nedir?
Turizm’de marka olan ilçe, Emlak-İnşaat faaliyetlerindede hızlı aksiyon aldı, salgın nedeniyle hızı yavaşlasa da göç ve yabancı talebi bu sektörü eski hızına kavuşturacak gibi görünüyor, peki tarımda ne yapacağız, tarıma ilgimiz doğrumu? yanlışmı? Yeterli bilgimiz-yeterli araştırmamız varmı?, tarım dışardan anlatıldığı gibi dik-sula-sat gibi basit bir aksiyonmu? Tamam, tarıma yatırım yapalım, tarlaları meyve bahçelerine çevirelim, pazarlama konusundada, yeterki üretelim, ‘’Sinek Bağdat’tan Gelir’’ diyelim, her şey kulağa güzel geliyor. Yatırımcının ilgisi artınca, Tarla fiyatları, fidan fiyatları dahil, kısacası herşeyin fiyatıda ilgi oranında arttı, ne oldu da fiyatlar birden katlandı, nemi oldu? Tarımın önemi, Tarımsız kalkınmanın mümkün olmadığı, enflasyonu belirleyen sepetin bile tamamına yakınının tarımsal ürünlerden oluştuğunu, önceliğimizin karnımızı doyurmak olduğunu, nihayet anlamaya başladık, doğrumu yaptık, çok doğru yaptık, Dünyanın en zengin insanlarından biri olan Bill Gates 242 bin dekar tarla satın alarak, Bilişim devi olsada, önceliğin sofra olduğunu biliyor,
İşte bu sebeble, Alanya’da Turizm yürüyor, Emlak ve İnşaat devam edecek, ancak bu iki değer arasından yeni ama uzun soluklu bir marka daha gelişmeye ve dahada büyümeye başladı. Tarım...hakettiği büyüklüğe, değere, İlçe-İl ve ülke ekonomisine kazandıracağı geliri dahada büyütmeye aday. Bunlar temenni, bunlar beklenti, bunlar olması gereken hadiselerdir. Peki Tarım ! bölgede Turizm gibi, Emlak-İnşaat gibi değerli uğraş dalı haline getirmek kolaymı? Hemde çok kolay, sadece örgütlenmek, birlik olmak, kenetlenmek, bilinçli olmak, teknik-bilimsel hareket etmek yeterli olacaktır. Peki hale hazırda bu yapı varmı? Maalesef kocaman hayır, tarımda umduğunu bulamayan yatırımcı ortaya çıkmadan, şimdiden gerekli tebdirleri almamız gerekiyor, İlçe bazlı tarımsal eylem planı, kısa orta ve uzun vadede hayata geçirilmelidir. Ziraat Odası, İlçe Tarım, Tarım Kredi Kooperatifleri sahada biraz daha fazla mesai harcamak durumundadır. Yatırımcılar için, örnek-demostratif bahçeler gösterilerek, (‘’ Örnek bahçeler’’ ) yatırımcılar özendirilmelidir. Teşvik edilmelidir. Yabancı sermaye, sadece Turizme, inşaata değil, tarımsal yatırımlarada kanalize edilmelidir.
Alanya tarımda kabuğunu kırmak zorundadır. Turizmde hizmet satan, emlak-inşaat sektöründe ev-villa satan, tarımdada marka olmak zorundadır, marka satmak zorundadır. Örneğin: Valencia Portakalı yıllarca bahçelerinde üreten çiftçi, şimdi Fuerte Avokado çeşidini üretiyor, Oysaki, marka değeri olabilecek verimli kaliteli yerli genotiplerimizi ve (tohumdan kendiliğinden yetişmiş) anaçlarımızı İspanya’nın, Meksikanın,ABD-Kalifornia’nın bahçelerindede gördüğümüzde, ve üretilen Avokadoyu katma değerli ürün olarak (dip sos, çay, yağ vb) Dünya marketlerinde raflarında gördüğümüz zaman, Alanyada Tarım kabuğunu kırmış demektir. Bu düşünce Ütopyamı, tabiki hayır, gereken tek şey HEYECAN