Alanya'da çok garip olaylar yaşanıyor.
Perde arkası ve önünde dönen dolapların hedefinde Belediye Başkanı Adem Murat Yücel var.
Kimisi geçmişin intikamı peşinde, kimisi de gelecek hesaplarının peşinde.
İntikam ve hesap yapanların oluşturduğu demirbaş muhalif grup, Başkan Yücel'i başarısız göstermek için her yolu deniyor.
Alanya için hayati önem taşıyan yapılan işleri engellemek dahil.
İmarla ilgili inşaat yapı ruhsatlarının engellenmesinden tutun, hazır içme suyu fabrikasına engel olmakta bu garip olayların içinde.
Şehrin menfaatine yapılan işlere ayak direterek Alanya'ya ihanet etmeye kimsenin hakkı yok.
Siyasi intikam ve hesap uğruna birilerini kullanarak, kışkırtarak savaşı sürdürmenin faturası halka ağır olur.
Bu savaşın kaybedeni Yücel değil Alanya olur.
Alanya'da yüzde 30 emsalla inşaat yapı ruhsatı verilmesinin kime ve şehre ne zararı olabilir?
İnşaat sektörünü durdurmak, mülk sahiplerinin yerini değersizleştirmek şehrin ekonomisine vurulan en büyük darbe değil mi?
Alanya Belediyesi'nin kuracağı şirket ile, Akçatı'ya Alanya markasıyla yapılacak hazır içme suyu fabrikasının geliriyle yapılacak hizmetlerden yine Alanya halkı faydalanmayacak mı?
Yücel görevinin sonunda fabrikayı alıp götürecek mi?
Belediye yeni şirkerler kursa, yeni kaynaklar yaratıp şehre daha büyük kalıcı hizmetler verse daha iyi olmaz mı?
Ülkenin içinde bulunduğu durum belli.
Ekonomik kriz piyasaları yakıp kavuruyor.
Devlet eliyle yapılan yollar, tüneller, köprüler bile durduruldu.
Belediyelere gönderilen paraların yarısı kesintiye uğruyor.
Bunca krize ve parasızlığa rağmen, tekeden süt çıkartır gibi yoktan kaynak yaratmaya çalışan bir belediye başkanını çalıştırmamak, yapılan işleri engellemeye çalışmak, başarısız gibi göstermeye çalışmak Alanya'ya ihanetin daniskası değil de nedir?