Döviz kurlarındaki hareketlilik piyasalarda dalgalanmaya yol açarken elinde bulunan malların değerinin artacağı beklentisi ile bir çok firmanın müşterilerine fiyat teklifi vermeyi durdurduğu gibi ödemesi yapılan ürünleri bile teslim etmemeye başladılar.
Daha önce yapılan sözleşmeleri fesheden firmalarla ilgili sürekli şikayetler dolaşıyor.
Vatandaşların şikayetleri özellikle Dolar ve Euro kurlarındaki dalgalanmalardan en hızlı etkilenen sektörlere yönelik.
Bir çok vatandaş ve yatırımcı yarım kalan işlerini tamamlamak için mal tedarikinde ve ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.
Vatandaşın simsarlar ve stokçular nedeniyle zarar görmemesi için kolları sıvayan hükümet, yapılan haksız eylemlere yönelik kanun düzenlemesi hazırladı.
Cumhurbaşkanı vatandaşa da stokçuları ihbar etmesi çağrısında bulundu.
Şikayetler Cimer üzerinden yapılabiliyor.
Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklik ile üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunulması yasaklanıyor.
Kamuoyunda ‘stokçuluk’ olarak bilinen faaliyetler de yeniden düzenleniyor.
Buna göre yapılan değişiklik ile bu faaliyetlerde bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyide ağırlaştırılarak cezanın etkinliğinin ve caydırıcılığının artırılması amaçlanıyor.
Ayrıca, cezanın alt ve üst sınırları ile bu sınırlar arasındaki fark yeniden belirlendi.
Bu çerçevede stokçuluk yapanlara daha önce verilen alt sınır 50 bin TL, üst sınır 500 bin TL olan cezalar yeni kanunla, alt sınır 100 bin TL ile üst sınır 2 milyon TL olarak belirlendi.
Stokçuluk yasak ve cezası belli.
Hükümet tespit ettiği firmalara ağır yaptırımlar uyguluyor.
Ya tesbit edilmeyenler veya binlerce şikayetin arasında karışıp gidenler.
Şikayetlerin sadece Cimer üzerinden değil, il ve ilçelerde valilik veya kaymakamlık tüketici haklarına doğrudan yapılarak mülki amirlerin denetim ve ceza yazmada yetkili kılınması gerekiyor.
Alanya'da benim duyduğum bir beton firması var ve daha önce yapılan sözleşmeleri geçersiz sayarak müşterilerine beton vermeyi durdurdu.
Bununla ilgili mahkeme süreci devam ediyor.
Özellikle demir ve plastik ürünlerde ciddi sıkıntı yaşanıyor.
İnşaat ve bahçe işiyle uğraşan vatandaşlar mal alamıyor.
Alamıyor derken olmadığı için değil, satmadıkları için.
Yine geçen gün aldığım bir şikayete göre serasına sulama sistemi kurmak için plastik hortum almak isteyen vatandaş, bir ay sonra gelmesi muhtemel zamları hesap ederek yaptığı ödeme ile mal alabildi.
Bu nasıl bir simsarlık anlamış değilim.
Hükümetin denetim mekanizmasını genişleterek bu gibi firmaları ibret olsun diye en üst sınırdan cezalandırması gerekiyor.
Yoksa bu işin içinden çıkmak imkansız hale gelir ve yarım kalan yatırımlardan dolayı büyük zararlar oluşur.