“Türkiye İyi Olacak” ve “Daha Yeni Başlıyoruz” gibi sloganlarla seçmenin karşısına çıkan ve yeni kurulmasına rağmen önemli bir başarı elde eden İYİ Parti’de genel başkanın koruma ekibi adeta insanı canından bezdirir nitelikte olduğunu müşahede ettim.
Akdeniz, Marmara ve Trakya gezisine çıkan Meral Akşener’in kendisi hem vatandaşlara karşı hem de medya mensuplarına karşı kibar bir tutum sergilediği ayan beyan görülmekte. Ancak koruma ekibi için aynı sevecen ifadeleri kullanmak zinhar mümkün değil, bir kısmı hariç. Alanya’da teşkilat binasının önüne geldiği andan itibaren korumaların bir bölümü adeta etten duvar olma çabasına girerek özellikle medya mensuplarına karşı engel olma yarışına girdi.
Sanırsın objektiflerimizden roket çıkacak. Bu neyin telaşı anlamak mümkün değil. İktidar partisi genel başkanı olsa anlayacağım. Eski içişleri bakanı olduğunun bilincindeyiz, lakin korumaların gazeteleri iteklemesi, laf dalaşına girmesi hatta omuz atmalar falan artık o devir bitti.
Bizzat yaşadığım olayda ‘koruma’ (ilk defa gördüm husumetimiz olamaz) tüm medya mensupları gibi işimizi yapmak için partide makam odasına doğru yöneldim. (basın mensupları olarak peşe peşe gidiyoruz sıkışıklıktan) Sözüm ona beyefendinin biri gelip eski filmlerde gördüğümüz mahalle kabadayısı misali bir hamle yaptı. Karşı hamleyi fark eden İYİ Parti Antalya İl Başkanı Yavuz Temizer ve Alanya ilçe başkanı Yücel Apaydın araya girerek ortamı sakinleştirdi. Tabi ki burada ne il başkanı nede ilçe başkanın bir kusuru olmadığı gibi tüm olasılıkları düşünerek akıllıca davranış sergilediler.
Ancak halka yakın olmak, halka iç içe olma gayretinde olduğu ifade eden siyaset mekanizması açısından bu davranışlar kaybettirici nedenlerin başında yer almakta.
Sayın Akşener ve aşağıya doğru tüm siyasi kadro çevresinde yer alan gerek korumalar gerekse diğer parti görevlilerinin davranışları dizginlenmeli. Agresif tavırlar sergileyerek başarıya ulaşmak isteyenler kendini ringe atsın.