İyiyken Alanya'da medya var. İyiyken bu memleketin geleceğine ışık tutan, insanların derdine çare olan bir medya var. Bu medya olmasaydı, bu insanlar derdini kime anlatacak, ilgililere nasıl duyuracaktı. Gazetecilik zor bir iştir ama sonucunu alıyorsan da güzel bir iştir. Çünkü bir haberi ilgili kuruma ulaştırıyorsan, sorunun çözümü noktasında başarılı oluyorsan, o zaman gazetecisin demektir. Bu memlekette gazeteciler olmasaydı, işkenceler gün yüzüne çıkmaz, sümenaltı edilirdi.
Dünkü Kübra Yılmaz'a yapılan gibi. Kübra Yılmaz, eski sevgilisinden şiddet görüyor. Kendisi sürekli şiddete maruz kalıyor, bu yönde jandarmaya şikayette bulunuyor. Kübra Yılmaz, jandarmaya ilk şikayetini 20 Haziran'da yapıyor. Şiddet gördüğü eski sevgilisini ikinci kez 28 Haziran'da yapıyor. Bu şikayetlerinin ardından Alanya Aile Mahkemesi, şüpheli şahsa 1 ay süre ile Kübra Yılmaz'ın kendisine ve ikametgahına yaklaşmama kararı veriyor. Bu karar uygulanmaya başlıyor. Aynı kişi mahkeme kararına rağmen yeniden kıza işkenceler yapıyor. Kübra Yılmaz, mahkeme kararına uyulmadığı ve kendisinin halen işkence gördüğünü belirterek, jandarmaya 03, 18, 30 Temmuz ile 04, 08 ve 27 Temmuz tarihlerinde de ayrıca şikayette bulunuyor. Kübra Yılmaz, 'İşkence görüyorum' diyor, jandarmaya şikayette bulunuyor ama bir işlem yine yapılmıyor. Yani illaki bir işlem yapılması için işkenceye maruz kalan insanların ölmesi mi gerekiyor? Bir bayan işkenceye maruz kalıyorsa, jandarmaya şikayette bulunuyorsa, bunun gereği neden yapılmıyor. Kübra Yılmaz'ın şikayetlerini jandarmaya bildirmesine rağmen adliyeye intikal ettirilmiyor mu? Eğer jandarma, Kübra Yılmaz'ın şikayetini adliyeye bildiriyorsa, oradaki Cumhuriyet Savcısı işlem yapmıyor mu?
Jandarma, Kübra Yılmaz'ın şikayetini Cumhuriyet Savcısı'na bildirmemişse, o Jandarma Karakol Komutanlığı'ndaki ilgililer hakkında yasal işlem başlatılacak mı? Burada suçlu kim, o ortaya çıkartılmalı. Görevini yapmayan bir devlet memuru var. Ya jandarma görevini yapmıyor, ya da ilgili dosyaya bakan Cumhuriyet Savcısı. Bu ikisinden hangisi görevini yapmamışsa, devletin ilgili kurumları da bir bir inceleyip, ortaya çıkarmalı.
İllaki bir işlem yapılması için birilerinin ölmesi mi gerekiyor? Bir kadın cinayetinin ardından mı devletin ilgili organları harekete geçecek?
Ya Kübra Yılmaz, kendi isyanını kamuoyuyla paylaşmasaydı, kim bilecekti, o kızın işkence gördüğünü. Ya da medya bunu kamuoyuna duyurmasaydı, o şikayetler sümenaltında kalacak mıydı?
Burada kimse kusura bakmasın. Burada suçlu kimse bulunup, o şikayetleri sümenaltı edenler kamuoyu ile paylaşılsın. O şikayetleri de sümenaltı edenler içinde gereken cezai işlem uygulansın.
Yoksa bugün Kübra Yılmaz'ın şikayet dilekçeleri sümenaltı edilir, yarın bir başkasının ki. Benim vicdanım sızlıyor ama ya şikayetleri sümenaltı edenlerin vicdanı sızlıyor mu? Bu sorunun yanıtını da çok merak ediyorum.