16 Nisan için geri sayım başladı. AK Parti ve MHP'li milletvekilleri Yeni Anayasa'yı hazırladı, Gazi Meclis onayladı ve 16 Nisan'da milletin onayına sunulacak. Referandum öncesi Gazi Meclis'teki 550 vekil sahaya indi, Yeni Anayasa'yı millete anlatıyor. Kimi vekiller, referandum öncesi Evet'in tercih edilmesini istiyor, kimisi Hayır'ı. Vekiller anlatıyor, seçmen de dinliyor. Sokaktaki seçmen ne Evet diyor, ne de Hayır. Sokakta kararsız seçmen sayısı Evet ve Hayır diyenleri neredeyse ikiye ve üçe katlıyor. 16 Nisan'da sandıktan çıkacak sonucu sokaktaki kararsız seçmen belirleyecek. Ben her seçmenin vatandaşlık görevini yapmasını istiyorum. Çünkü sandığa gitmeyen seçmenin, 16 Nisan sonrasında Yeni Anayasa konusunda yorum yapmaya hakkı yoktur. Çünkü Evet veya Hayır'dan birisini tercih etmiyorsanız, sandığa gidip oyunuzu vermiyorsanız da yorum yapma hakkınız da olamaz bence. 
16 Nisan'da sandıkta Evet de çıksa, Hayır'da çıksa ülkede bir şey değişmeyecek. 2019'a kadar Başbakan görevinin başında kalacak, Cumhurbaşkanı kendi işini yapacak. Milletvekilleri de görevine 2019'a kadar devam edecek. 
Eğer, 16 Nisan'da sandıktan Evet çıkarsa, 2019'da çok şey değişecek. Cumhuriyet tarihinden buyana ülkeyi yöneten Başbakan tarihe karışacak, milletvekillerinin itibari bitecek. Başbakan yerine ülkeyi partili Cumhurbaşkanı yönetecek. Bugün hizmetin bir yanından tutan milletvekillerinin hizmet konusunda sözü geçmeyecek. Sadece mecliste oturacaklar, yeni kanunları hazırlayacaklar ve ayda 14 bin TL'yi de cebine indirecekler. Bir kurum ve kuruluş müdürlerine sözü bile geçmeyecek. Memlekete hizmeti Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu yapacak. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar, icranın başında memlekete hizmet edecek, vekiller de kanun çıkarıp, bunları Bakanlar Kurulu'nun uygulamasını isteyecek. Yani 16 Nisan'da evet çıkarsa bugün Antalya'da görev yapan milletvekilleri sıradan insanlar olacak. Sadece yasama görevi ve dokunulmazlık zırhı devam edecek vekillerin. 
Bugün binbir uğraşla şehrimizdeki sorunları çözdürdüğümüz, millete zoraki hizmet eden, seçim dönemlerinin dışında bile hemşerilerini hatırlamakta zorlanan milletvekilleri, 16 Nisan'da Evet çıkarsa daha rahat olacak. Milletvekili kendisine derdini anlattığı vatandaşa, 'Benim yetkim yok. Derdinizi Bakanlar Kurulu'ndaki görevli arkadaşlara söyleyin' diyebilecek, sorunu çözmemek için bahane üretebilecekler. Milletvekili isterse sokağa inecek, seçmenin çayını içecek ve yeniden Ankara'ya dönecek. Yani milletin vekilinin elindeki tüm yetki alınacak, Bakanlar Kurulu'na verilecek. Belki bu yorumuma kızan AKP'li dostlar olacaktır. Benim için yalan söylüyorsun, milleti yanlış bilgilendiriyorsun diyen de çıkacaktır eminim. Ama onlar beni suçlamadan ben onlara bir iki ülkeden örnek vereyim de, onlara beni suçlamaları yönünde hak doğmasın. Bugün Amerika'yı da tek adam yönetmiyor mu? Bugün Amerika'da bir seçim oluyor. Orada da Trump ve kabinedeki görev yapanların dışında bir milletvekilini veya Daimi Temsilciler Meclisi Üyesini tanıyan var mı? Amerika'da kabinedeki isimler dışında aktif olan bir Daimi Temsilciler Meclisi'nin bir üyesi var mı?
Azerbaycan'da Devlet Başkanlığı'nı Aliyev yapıyor. Aliyev ve bakanları dışında milletvekillerinin bir yetkisi var mı?
Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de de böyle değil mi? Bakanlar Kurulu'nun dışında milletvekillerinin siyasette aktif rol oynuyor mu?
Bu nedenle 2019'da Başbakanlık biterse, milletvekilliği de resmiyette olacak ama hizmette vekillerin bir şeye sözü geçmeyecek. Benim seçtiğim milletvekili mecliste oturup, kanun yapacaksa, hizmete karışmayacak, vatandaşın derdini çözmeyecekse, ne diye her ay 14 bin TL maaş alacak. 
Gazi Meclis, kanun çıkaracak ve bunu uygulamaya koyacaksa neden 550 milletvekilini 600'e çıkarıyorsunuz? 550 milletvekilini 600'e çıkarmak yerine sayılarını azaltarak, bu milletin üstündeki maddi yükü neden hafifletmiyorsunuz?
Sizin amacınız vatandaş rezil olsun, vekiller vezir olsun diye mi Gazi Meclis'teki 550 milletvekilini 600'e çıkartıyorsunuz? 
Keyfi vekillerin sayısını arttırıyor, devletin bütçesine ek külfet getiriyorsunuz? Benim çiftçim gece uyumuyor, gündüz oturmuyor, kazandıklarıyla vergisini ödüyorsa, onun parasıyla neden birilerine vekil koltuğu veriyorsunuz. Milletin parası çok mu? Bu millet keriz mi de, mecliste vekillerin sayısını arttırıyor, parasını çar çur etmeye kalkıyorsunuz. 
Yazıktır, günahtır. Yapmayın, etmeyin. Bu millete ve onun parasına yazık etmeyin. Turizmi bitirdiniz, çiftçinin anasını ağlattınız, inşaatçının belini büktünüz, milletin cebine gözünüzü diktiniz. Bırakın da 550 vekili 600'e çıkarmayı, 300'e düşürün. Hiç olmazsa o vekillerin alacağı parayı devletin kasasında bırakın, o parayı vatana ve millete hizmet için kullanın.