Türkiye'de milletvekillerinin dokunulmazlıkları vardı. Hangi suçu işlerlerse işlesinler milletvekillikleri döneminde haklarında dava açılamıyor, polis onları durduramıyor ve araçlarını bile arayamıyordu. Milletvekili terör örgütünü övse bile Cumhuriyet Savcısı, o sözlere ilişkin soruşturma bile açamıyor, milletvekiline dönük bir yaptırımda uygulayamıyordu. Milletin ödediği vergilerle maaşını alan milletvekili, devletin polisine tokat atıyor, askerine hakaretlerde bulunuyor, vatandaşa herşeyi söylüyordu ama vekillik zırhına bürünmesinden dolayı ona bırakın polis ve askeri, devletin Cumhuriyet Başsavcısı'nın bile elini kıpırdatması yasaktı. Bu ülkede milletvekillerine dönük dokunulmazlık zırhını kaldırmak için her siyasetçi söz verdi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Milletvekilliği dokunulmazlığını da kaldıralım' diye bu konuyu gündemde tuttu. Milletvekilliği dokunulmazlığını kaldıralım diye Türkiye'ye ayağa kaldırdı, meydanlarda bol bol vaatlerde bulundu ama bu konuda bir adım bile atmadı. Ne zaman seçim olsa Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bizi iktidara taşırsanız milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldıracağım. Ben vekillere dönük dokunulmazlık zırhını kaldırmak istiyorum ama AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırmamak için herşeyi yapıyor' diyordu. Kemal Kılıçdaroğlu, dokunulmazlık konusunda Erdoğan'ı köşeye yıkıştırmanın, milletin önüne koyarak, onun üzerinden prim yapmanın her zaman çaresini aradı ve arıyor da. Düne kadar milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırma sözü veren Kemal Kılıçdaroğlu, terör örgütünü öven HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin alınan kararla ayağa kalktı. Dokunulmazlığı kaldırma sözü veren Kılıçdaroğlu, kendi milletvekili de tutuklanınca sokağa indi, 'Adalet Yürüşü' adı altında Ankara'dan İstanbul'a kadar yürüdü. Başka partilerden milletvekillerine dokunulması için dokunulmazlıkları kaldırma sözü veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, devlete karşı suç işleyen kendi milletvekillerine dokunulmasıyla çıldırdı, elinden bir şey gelmeyince de sokağa inip, Ankara-İstanbul arasında adalet aradı. Kemal Kılıçdaroğlu adaleti sokakta aramak yerine Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) aramalıydı. Her zaman siyasette stratejik hata yapan Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekilliği dokunulmazlıklarına ilişkin yine hata yaptı ve yapıyor da. Ve düne kadar Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırma sözü veriyor ama bir manevrayla bu sözünde dönüyordu. Yine dokunulmazlık konusunda manevra yaptı ama o manevrayı Kılıçdaroğlu yaptı. Söz vermekle bazı işlerin olmadığı, millete meydanlarda söz veren bazı siyasilerin bu sözünü tutmayacağını Kemal Kılıçdaroğlu da herkese gösterdi. Bir konuda Kılıçdaroğlu'nun sabah başka, akşam da başka konuştuğu da milletvekilliği dokunulmazlıkları konusunda bir kez daha tescillenmiş oldu. Bunun içinde meydanlarda söz vermemesine rağmen milletvekillerine dokunulması gerektiği zaman dokunan, yargılanması gereken milletvekillerine yargı yolunu açan tek liderin de Recep Tayyip Erdoğan olduğunu herkes bir kez daha gördü. Terör örgütünü öven milletvekillerinin yargılanmasının önünü açan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda attığı her adım milleti mutlu etti. Her zaman verdiği sözü tutan, attığı adımlarla 7'den 70'e herkese güven veren, kararlarıyla da Türkiye'nin geleceğine dönük tarihi kararlara imza atan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, OHAL kapsamında dün yayımlanan yeni KHK ile de milletvekillerinin dokunulmazlıklarına ilişkin bir karara imza attı ama o karar öyle sıradan bir karar da değil. Birileri hep konuşuyor ama hizmeti nasıl Recep Tayyip Erdoğan yapıyor, memleketi geliştiriyorsa, milletvekillerine dönük bir karara daha imza attı. Ve artık seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve bu yerin ağır ceza mahkemesine verildi. Yeni bir karar da böyle alındı. Bu kararın da yerinde ve zamanında alınması beni açıkçası mutlu etti. Artık devlete karşı suç işleyen milletvekillerine soruşturma açılabilecek, yargılanabilecekler. Ve artık bir milletvekili de ne zaman suç işlerse işlesin işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma başlatılacak, soruşturma kapsamında suçlu bulunurlarsa bağımsız ve tarafsız yargıda yargılanabilecek. Artık sokaktaki bir vatandaş işlediği bir suçtam nasıl yargılanabiliyorsa, milletvekili de o şekilde yargılanabilecek. Ve bu karar da bir anlamda dokunulmazlıkları kaldırmış oldu. Demek ki herşeyin bir yeri ve zamanı var. Milletvekillerinin dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin de alınan kararın da isabetli olduğuna inanıyorum. Ve artık Recep Tayyip Erdoğan, bundan sonra milletvekilleri dokunulmazlıklarının ne zaman kaldırılacağına ilişkin tartışmalara da bir nokta koymuş oldu. Artık milletvekili de işlediği suçtan yargılanacak, Cumhuriyet Savcısı da dokunulmazlıklarından dolayı dokunulmayan milletvekillerine dokunacak, suç işlemişlerse de ceza alıp, bunun da bedelini ödeyecekler.