"Çalışmazsak tüm yaşam çürür. Ancak çalışma ruhsuzsa, yaşam boğulur ve ölür."

ALBERT CAMUS

Bireyin yaşamında yer alan iş veya ilişkilerle bağlantılı olarak ortaya çıkan duygusal tükenme durumu; Tükenmişlik Sendromu, ilk kez 1970’li yıllarda psikanalist HerbertFreudenberger tarafından tanımlanmıştır. Kimi kaynaklarda hastalık/rahatsızlık olarak yer alsa da aslında bir rahatsızlık değil, bireyin yaşamı içerisinde belli dönemlerde ortaya çıkabilen, baş edilmesi mümkün ancak zorlu bir dönemdir.

Tükenmişlik hayatın her alanında, her bireyin karşılaşabileceği bir durum. Sıklıkla iş hayatında gündeme gelse de; aile, sosyal ilişkiler, duygusal ilişkiler gibi hayatın her alanında karşımıza çıkabilmektedir.

Hayatın anlamsızlığı tükenmişlik sendromunu tetikler. Birey kendi kaynaklarını beslemeyi bırakır ve bir süre sonra yaşamın zorluklarıyla baş edemez hale gelir. Dolayısıyla tükenmez kalemin dahi kullanıldıkça tükendiği bir dünyada, çalıştıkça enerji kaybeden ve bu enerjiyi tazelemeyen insanın tükenmesi kaçınılmazdır.

Beklenti ve hedefler yüksektir. Kişi gerçekdışı beklentilere ulaşmak için çabalar, sınırını zorlar. Sonunda yorgun düşer, başarısız hisseder, kaybettiğini düşünür ve yaşamdan soğuma başlar. En temelinde birey yetememeye başlar. Bu duygusal, fiziksel, zihinsel anlamda olabilir; işverenin isteklerine, müşterinin beklentisine, eşinin duygusal ihtiyaçlarına, kendi kişisel zevklerine… ‘’Dünyanın bütün yükü benim omuzlarımda.’’ düşüncesi hakim olur.

Ne Zaman Bir Uzman Desteği Alınmalı?

Her sorunda olduğu gibi kişi ilk olarak kendi baş etmeye çalışmalıdır. Yetersiz kaldığını hissettiğinde, hayattan zevk alamamaya başladığında, günlük rutinlerinde zorlanmalar olduğunda, uyku/beslenme problemleri meydana gelmeye başladığında profesyonel bir destek almak faydalı olacaktır.

Bu zorlu süreçte en önemlisi aslında kişinin ne yaşadığının farkında olmasıdır. Rüzgarda oradan oraya savrulan naylon torbalar vardır; birey yaşam içerisinde kendini naylon torba gibi de hissedebilir, kökü toprakta ama kimi zaman da dallarıyla hareketlenen bir ağaç olarak da…