Türkiye'de 7 Haziran'da bir seçim yapıldı. Bu seçimde AK Parti iktidardan düştü, millet hem AK Parti'ye ders verdi, hem de kendisi dersini aldı. 7 Haziran'daki seçim bitti, sokaklar cam kırığına döndü. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de AK Parti'nin ortak koalisyon hükümeti oluşturma talebini geri çevirdi. Eğer Kılıçdaroğlu ile Bahçeli, AK Parti'nin koalisyon hükümeti kurma talebini geri çevirmeseydi, Alanya'nın geleceğini hiç ama hiç düşünemiyordum açıkçası. Çünkü 7 Haziran'da AK Parti tek başına iktidar olsaydı, Mevlüt Çavuşoğlu kabine dışında kalacaktı. Yani üç dönem kuralı nedeniyle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gazi Meclis'te milletvekili olamıyordu.
Eğer 7 Haziran'da AK Parti, CHP ve MHP koalisyon hükümeti oluştursaydı, bugün Alanya hizmetten mahrum kalabilirdi, hatta kalırdı. İyiki 7 Haziran'da üç dönem kuralı nedeniyle seçime katılamayan Çavuşoğlu'nun mensubu olduğu AK Parti tek başına iktidar olamadı da, 1 Kasım'da seçim yenilendi. 1 Kasım'da seçimin yenilenmesiyle üç dönem kuralı ortadan kalktı, Çavuşoğlu da Antalya'da milletvekili adayı olup, milletvekili kimliğini yeniden kazandı. Çavuşoğlu, eğer 1 Kasım'daki seçimde AK Parti Antalya Milletvekili Aday listesinde yer almasaydı bugün Alanya'ya kim hizmet edecekti? Bugün şehrin sorunlarını kime anlatacak, kime çözdürecektik?
Bugün telefon açarak, derdimizi Ankara'da kime anlatacaktık, kim derdimize çare olacaktı? Bugün AK Parti'nin Antalya'da 7 milletvekili var ama bunlardan birisi Mevlüt Çavuşoğlu. Yani Çavuşoğlu'nu da o listeden çıkarınca AK Parti'nin Antalya'da 6 milletvekili kalıyor. Bu 6 milletvekilinden sadece İbrahim Aydın ve Mustafa Köse'ye ulaşabiliyoruz. İbrahim Aydın, Alanya'nın eniştesi, Mustafa Köse de memleketin bir evladı. Kabine dışında bulunan Aydın ve Köse var güçleriyle çalışsalar bile belli bir noktaya kadar Alanyamıza hizmet edebilirler. Çünkü bir milletvekilinin gücü de bir yere kadar yeter, yetkisini de bir yere kadar kullanabilir. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gibi icranın başında olmadığı içinde belli bir noktaya kadar hizmet edebilirdi Alanyamıza. Bugün İbrahim Aydın'ı ve Mustafa Köse'yi ne zaman telefonla arasak, bir derdimizi kendilerine iletsek iyi veya kötü bir çözüm üretiyorlar. AK Parti'nin diğer milletvekillerini çok iyi tanımıyor seçmen. Bir Hüseyin Samani var, bir Gökçen Enç Özdoğan ve bir de Atay Uslu kalıyor geriye.
Bu isimler ise başka bölgelere baktıkları için Alanya'ya ve Alanyalıya zaman ayıramıyorlar. Alanyalıya da çok yakın isimler değil açıkçası. Çünkü seçim dönemi dışında Alanya'nın ve Alanyalının derdine de çözüm üretmeleri aslında bir anlamda imkansız. Çünkü başka bölgelerin sorunlarını çözmekten, Alanya'nın sorunlarını dinlemeye vakitleri bile yok.
Bu nedenle iyiki Antalya'nın ve Alanyamızın kabinede bir Bakan'ı var. Bakanımız Çavuşoğlu'nun oluşu da Alanyamız için bir şans.
Eğer Çavuşoğlu olmasaydı bugün Alanya'nın marka projelere kavuşması imkansızdı. Çavuşoğlu'nun, 'Dışişleri Bakanı' oluşu memleketin geleceği için çok önemli. Bugün kabinede Bakanımız varsa, Alanyamız da marka projelerle kalkınıyor demektir.
Çavuşoğlu'nun sayesinde hem Türkiye'nin yıldızı dünyada parlıyor, Alanya'mız Ankara ve Türkiye'de marka şehirler arasına giriyor.
Alanya bugün markaysa, bu markanın altında da Çavuşoğlu'nun imzası var. Alanya, Türkiye'nin markası olurken, Türkiyemiz de Çavuşoğlu sayesinde dünya markasına dönüşüyor. Yani hem Alanyamız kazanıyor, hem de Türkiyemiz.