Süper Lig’in altında da, üstünde de kazan kaynıyor… Kimsenin umurunda değil güzel futbol, herkes puanları kapma telaşında…

Tüm takımların birbirlerine diş geçirebileceği öngörüsüz, çılgın bir lig yarışının son etapları koşuluyor. İlk haftalarda peşpeşe galibiyetlerle çakarlı protokol arabaları gibi ışıltılar saçıp yolunu açarak akıp giden Turuncu-Yeşiller son haftalarda trafiğe saplanmıştı. Alanya da bu sıkışık trafikte, dur kalklarla yolunu açmaya çalışıyordu. Son 3 haftada yüzleştiğimiz peşpeşe yenilgilerle Çağdaş Atan’ın Alanyaspor’daki teknik - taktik anlayışını, bazı çevreler ülke futbolunun tartışma platformuna taşıma adına paketleyip kargoya vermeye hazırlanıyordu.

Atan’ın birikimli futbol beyni
Ne münasebet!.. Belki, kulüp başkanımız Başkan Hasan Çavuşoğlu; Çağdaş Atan’a sezon başında büyük bir cesaret ve inançla Alanyaspor’un teknik komutayı teslim edip teknik direktörlük kariyerini resmen başlatmıştı, lakin Atan bu alemin en donanımlı ikinci adamıydı. Yıllarca Sergen Yalçın’ın kurmay ekibinde yer alan, kendini geliştiren, teknik ve taktik boyutta birikim sahibi olan Çağdaş Atan çıraklık, kalfalık ve yetkinlik süreçlerini çoktan aşmış, saygıyı hak eden bir futbol beyniydi. Biz, sezon başından beri ilk 10’u Alanyaspor için en gerçekçi hedef olduğunun altını çiziyorduk, üstü Atan’ın üstün futbol teorisyenliğinin eseri olacaktı.

İnişler, çıkışlar futbolun gerçeği
Takımlar yener, yenilir, şampiyonluğa koşar, küme düşer… Bunlar futbolun gerçeği, 2020-21 futbol sahnesinde de, yerküremizin tüm futbol coğrafyalarında olduğu gibi ülkemizin tüm liglerinde de bu oyunlar sahneye konuyor. Takımlar kırılmalar, inişler çıkışlar yaşıyor, kazanıyor kaybediyor çoğu istikrarlı bir çizgi tutturamıyor, karakterleri gel gitler yaşıyor. 2020-21 model Alanyaspor, yükselişte ve sendeleyişte de sağlam bir karakter çiziyor. En güzel örneğine Denizlispor maçıyla tanık olduk.

Kombine reaksiyon futbolu…
Rakip, Süper Lig puan tablosunun dibinde, ligin puana en muhtaç takımı idi. Ligde kalma tek hedefi, umutlarını koruma adına, tıpkı Ankaragücü ve Gençlerbirliği gibi reaksiyon göstermek zorunda, maça müthiş bilenmiş olarak geldi. Sakatlıkları nedeniyle as kalecisi Cenk’in yerine genç Abdülkadir’e görev verse de, golcüsü Rodellega’dan yoksun olsa da müthiş agresif bir mücadele içinde. Alanyaspor da ne yaptığını bilen havada önce Bareiro, ardından Babacar ve Efkan’la Denizli kalesinde gedik açmaya çalışıyorduk. Fakat 27’de Denizlispor’un ilk ciddi atağında Bakalorz’un golüyle soğuk duş yaşadık, ikinci yarının başında da Tusha’nın golüne engel olamayınca bir anda iki farkla geriye düşüverdik.

Tek golle geriye düşmek bile büyük handikapken, iki farkı çevirmek zorun zoru bir işti.
İşte bu kriz anlarında Atan’ın futbol felsefesi devreye girdi, tempo, hücum karakteri, kombine reaksiyon futbolu…

25 şut ve 37 ortalı çalışkanlık
Sahada tek saniyesini boşa geçirmeme gayretiyle piston gibi işleyen, ‘25 şut ve 37 ortalı’ müthiş bir çalışkanlık ruhu. Kanatlı, merkezli çok zengin gol varyasyonları. Genç Berkan’la açılan gol perdesi, devamında Efkan’la jeneriklere taşınacak kalitede frikik golü… Ardından, oyuna girer girmez rakip kalede gol arayışına yönelen Mustafa Pektemek’le, Davidson’un ortasına yakışır kafa golü…

Bu galibiyet hem Alanyaspor, hem de Çağdaş Atan adına bir güven tazelemesi, bir başka deyişle özgüven yüklemesi oldu. Skor bir yana, yense de yenilse de Alanyaspor’un futbol şıklığıyla gurur duyduk.

Meşin yuvarlağı ezmeden, üzmeden, yan paslarla gezdirmeden gol odaklı futbolu Alanyaspor’u ligin diğer futbol firmalarından ayırıp özel bir konuma taşıyor. Ligimizde en efektif futbolu Alanyaspor oynuyor. Atan’ın futbol delikanlıları futbolu bir görsel şölene dönüştürüyor. Tempolu, güzel futbol; işte Alanyaspor’un apoleti…