Tecrübe kelimesi kim bilir size neler çağrıştırıyordur.
Zaten tek bir kelime gibi görünse de içerisinde çoğu kelimeyi barındırmaktadır aslında. 
Mesela birkaç tanesini sayacak olursak. Heyecan, acı, mutluluk, yanlış, doğru… Bunlar gibi daha nice kelimeleri barındırmaktadır içinde. Bizde bu alt kelimelerin neredeyse çoğuyla tanışmış geri kalanlarıyla da tanışmaktayızdır zaten.  Kim bilir ruhunuzun nerelerinde tanıştınız bütün bu kelimelerle yani tecrübelerinizle. Sizin tecrübelerinizi yaşamamış ama yaşama ihtimali olan herkese anlatma isteği duymuşsunuzdur tecrübelerinizi ama biliyorsunuz ki hayat herkese aynı davranmıyor, zaten herkes birbirinden çok farklı, kimse kimseye benzemiyor. Kimi iyi ki edindim bu tecrübeyi derken kimi keşke böyle bir tecrübe edinmeseydim demekle hayatını sürdürüyor. Söylediğim gibi hepimiz çok farklıyız edindiğimiz tecrübeler aynı olsa da çıkardığımız ana fikir farklı olabiliyor. Sonuç olarak herkes tecrübe ediniyor hayatın kuralı, böyle işliyor. Bence artık siz de tecrübelerinizi böyle herkes aynı şekilde yaşayacakmış gibi değil de bak ben bunu yaşadım benim açımdan ana fikri buydu diye anlatabilirsiniz. Sonuçta herkes kendi tecrübesini deneyimler. Kimse yaşamadan anlayamaz, bunun sebebi de hisler. Hissetmeden ne acıyı ne mutluluğu ne de heyecanı anlayabiliriz sadece birer kelimeden oluşurlar eğer hissetmeseydik. Tecrübe de içinde bulundurduğu bunca kelimenin hissiyle can bulan bir kelime aslında. Anlatsak karşımızdakine akıl versek o gene kendi çizmek istediği yolu çizecek ve sonunda kendi hissiyle karşılaşacak. Bu yüzden aslında herkes kendi tecrübesine ulaşma arzusunda yanmaktadır sessizce, hisleri için erimektedir mum gibi. Edindiğimiz tecrübeler bazen öfkeye de sebep olabilir. Fakat unutmayın ki şuan yaşadığınız hiçbir şey bir yıl sonrası için geçerli olmayacak, ama şunu da belirtmem gerekir ki eğer bir tecrübe yaşamışsanız onu yaşarken hissettiğiniz hissi, duyguyu asla unutmuyorsunuz aynı şekilde tekrar karşınıza tecrübe edindiğiniz durum gelirse o hissinizi ilk yaşadığınız an kadar taze buluyorsunuz zihninizde. Bahsettiğim gibi karşınıza çıkan her şeye sakince hoş geldin demesini bilmeniz gerekli sonuçta kalıcı değil acıyı da, öfkeyi de, sevinci de en sakin en hoş görülü şekilde karşılamasını öğrenmemiz gerekir. Giderken bizden çok şey götürmesini istemeyiz sonuçta. Bize sabrı tecrübeyi katmasını beklemeliyiz. Her gelene hoş geldin demeniz dileğimle.