Sulama; bitkilerin normal gelişimi için ihtiyaç duydukları ancak doğal yağışlarla karşılanamayan suyun, toprağa uygun yöntemlerle, uygun zamanlarda verilmesi olarak tanımlanabilir. Sulamada beklenen başarı, şartlara en uygun sulama sisteminin planlanması, projelenmesi, projede öngörüldüğü biçimde kurulması ve işletilmesine bağlıdır. Tarımda sulama suyunun etkin olarak kullanılmamasından kaynaklı olarak toprak tuzluluğu, drenaj suyu gibi bazı çevresel sorunlar oluşabilmektedir. Sulama uygulamalarıyla, tarımsal üretim arttırılırken; kaynak kaybının yanı sıra, çevreye zarar verilmekte ve doğal dengenin bozulmasına neden olunmaktadır. Bir taraftan artan nüfus ve buna bağlı olarak su gereksinimindeki artış talebi, öte yandan iklim değişikliği nedeniyle azalması beklenen tatlı su kaynakları göz önüne alındığında, tarımsal üretimin dengede olması için tarımda suyun etkin kullanılması gerekmektedir. Sulama ve drenaj projelerinin olumlu etkilerinin yanında, olumsuz çevresel etkileri de bulunmaktadır.
Bu etkiler sulama projelerinin sürdürülebilirliğini kısıtlayabilmektedirler Arazi drenajı, yeraltı su seviyesinin düşmesine ve aynı zamanda birçok türün yaşam alanı olan sulak alanların tahribatına yol açabilmektedir. Ayrıca, pestisitler, gübre kullanımından kaynaklı nitratlar yeraltı sularına sızabilmekte, yine gübre kullanımından kaynaklı azot ve fosfor yüzey akışına karışabilmektedir. Sulama ve drenaj yeraltı su seviyelerini etkileyebilmekte ve toprakta tuzlanmaya neden olabilmektedir.
Yapılan araştırmalar, 2021 yılının sıcak ve kurak geçeceğine işaret ediyor, Şimdiden üreticilerimizi acilen uyarmamız gerekiyor, su tüketimini azaltan yöntem ve metodları hayata geçirmemiz gerekiyor, Nasıl yapacağız peki, Başta Avokado, Narenciye, zeytin gibi çok yıllık bitkiler olmak üzere, tüm çok yıllık bitkilere 21 Haziran öncesi (Güneş ışınlarının dik gelmeye başladığı dönem)mutlaka KAOLİN uygulaması gerekiyor, Kaolin, organik bir materyal olup, bitkilerin yaprak aksamına 50 kg/1 ton su dozuyla uygulama yapılması sağlanmalıdır. Yapraktan terleme yoluyla kaybedilen suyun (Transprasyon) yüzde 70 azalması sağlanır. Yine MALÇLAMA işlemi ile topraktan suyun buharlaşma (Evoparasyon) yoluyla kaybolması engellenir. Yapılan bir bilimsel çalışmada, saturasyon değeri yüzde 55 olan bir meyve bahçesinde,, 1 metrekareden Temmuz ayında, 1 günde, kaybolan su miktarı 8 litredir. Yetiştin bir ağacın (10 yaşında) kapladığı alan ortalama 40 metrekare olup, 1 günde 320 litre su kaybediliyor anlamına gelmektedir. Bu nedenle Akdeniz sahil kuşağında, MALÇLAMA+KAOLİN uygulamaları, mutlaka sağlıklı meyve yetiştiriciliği için gereklidir. Kaolin uygulaması sadece su tüketimini azaltmakla kalmaz, ay zamanda , hastalık ve zararlılar için koruma sağlar, yine malçlama ile, aktif kök bölgesinden hem su kaybı engellenmiş olur ayrıca yabancı ot çıkışı baskılanacağı için işçilik maliyetini düşürecektir. Ayrıca Malçlama ile küçük meyve dökümleri minimize edilecektir. Netice itibarıyla, şimdiden tüm meyve üreticileri, KAOLİN ve MALÇAMA için gerekli çalışmayı başlatmaları önemlidir. SU kaynaklarımızı verimli kullanmak zorundayız. Çünkü 2021 yaz döneminin çok sıcak ve kurak geçme olasılığı oldukça yüksektir.