Ülkemiz başta tahıllar olmak üzere sebze-meyve-yem bitkileri üretiminde önemli bir konumdadır.Üretim için gübreleme şarttır.Yapılan araştırmalar güberelemenin verim ve kaliteye etkisinin en %50 olduğunu göstermektedir.Bu bağlamda ; Bitkisel üretimin en önemli girdilerinden birisi gübredir.Ülkemizde kimyasal gübre üretimine 1954 yılında profesyonel anlamda başlanmıştır.Bugün ülkemizin yaklaşık 6 milyon ton gübre tüketiminin olduğunu biliyoruz.Bu tüketimin bir kısmını ülkemiz üretirken bir kısmınıda maalesef ki yurtdışından ithal etmekteyiz.Üreticilerimizin tarla-bahçe-seralarında bitki besleme ürünü yani gübrelemeyi hayata geçirmek zorunda olduğu için uygun fiyatlarla gübreye ulaşmak isteği yüksektir.Üreticinin,doğru bölgede doğru bitkiye doğru gübreyi verme zorunluluğu vardır.İşte tam bu noktada toprak analizi yapılmadan gübreleme uygulamalarının hayata geçmemesi önemlidir.Toprak analiz sonuçları incelendiğinde uygun doz,uygun dönem belirlenmesine rağmen üretici klasik ve geleneksel alışkanlığından imtina etmemektedir.Halbuki yapılan analiz sonucuna göre hareket etmesi daha doğru olacaktır.Bu hem kendi ekonomisine hemde ülke ekonomisine katkı olacaktır.Çünkü takribi 6 milyon ton gübrenin maddi karşılığı yaklaşık 3 milyar dolar olup doğru uygulamalar ile dışa bağımlılığımızın azaltılmasına yönelik önlemleri almak zorundayız. Gübre maaliyetlerinin piyasa koşullarındaki karşılığı 1 kilo gübre ile kaç kilogram buğday satın alınabildiğinin ölçüsü olarak tanımlanmaktadır.Üretici bilinçli tarım yapmak durumundadır.Yıllık 2,5 milyon ton gübre ithal eden bir ülke konumundan çıkıp gübre ihraç eden , üreticiye ekonomik ve ucuz gübre verebilmenin yollarından birisi gübre üretimini ve desteklerini arttırmak, üreticiyi bilinçlendirmek , topraklarımızı kirletmeden doğru gübreleme yapmaktan geçiyor.
Dolar kuru arttıkça üreticinin gübreye erişmesi daha pahalı olmaktadır.Verilen gübre destekleri yeterli olmadığı gibi üreticiyi ciddi manada ekonomik üretimdede zorlamaktadır. Gübreleme ile ilgili üreticiler bilgilendirilmeli, doğru gübre seçimi ve uygulama dönemi ile ilgili sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlara ilave olarak pahalı gübre, üreticiyi üretmekten alıkoymaktadır.Maalesef son bir yılda kimyasal gübre fiyatları yaklaşık yüzde 55-80 zamlanmış olup, üretimi olumsuz yönde etkileyen en önemli unsurlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. İthal hammadde girdilerinin yoğun olduğu bir sektörde, hem küresel emtia piyasasındaki yukarı yönlü hareket hem de Türkiye özelinde yaşanan kur şoku fiyatları ister istemez yukarı taşıdı.
Kur yükselirken aynı hızda artan girdi fiyatları, kur gerilerken bırakın aynı oranda düşmeyi, yakın bir oranda dahi gerilemiyor.Kısacasıfiyatlar genel itibarıylazamlandığı ile kalıyor. Gıda enflasyonu ile mücadelede,çiftçiye ucuz girdi sağlayarak üretim planlamasıyla üretimin arttırılması ve pazarlama kanallarının çeşitlendirilmesi Çiftçimize ve ülkemize derin bir nefes aldıracaktır.