Büyükşehir Yasası'ndan sonra Alanya'da büyük bir boşluk oluşmuş, bu boşluğun bazı sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları tarafından doldurulması gerektiği gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor.
Özellikle tanıtım, su sporları ve sahillerin işletilmesi gibi önemli ve hassas konularda bu kurumların üzerine vazife edinmeye çalışmaları Alanya'da kaygı ile izlenmektedir.
Sahiller rantı yüksek, suç oluşumuna müsait ve Alanya'nın yumuşak karnıdır.
Yaşanabilecek bir rant kavgası veya haksız rekabet Alanya'nın huzurunu alt üst edebilir.
Bu hassas bölgeye herkes elini sokmamalı.
Buraların sahibi Mal Müdürlüğü'dür, Büyükşehir'e geçtiyse Antalya Büyükşehir Belediyesi'nindir, Büyükşehir sistemi bozmak istemediği için karışmak istemiyorsa temsilciliği konumundaki Hizmet Birimi var, o da olmadı Alanya Belediyesi var. 
Geçmişten gelen huzur ortamı bozulmasın, herkes halinden memnunsa da Kaymakamlık bünyesinde kurulan Turizm Su Sporları Geliştirme Kamu Kurumlarını Destekleme Derneği (TUSKAD) su sporları işini takip eder, sahillerin kontrolü ise Alanya Belediyesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde devam eder.
Aldığım son bilgiye göre zaten su sporları ihalesini yine Kaymakam Erhan Özdemir gözetiminde TUSKAD yapacak. 
Başka hiç bir kurumun su sporlarıyla ilgisi ve yetkisi yok. 
İlerki tarihlerde farklı bir gelişme olmaz ise yetki Kaymakam Özdemir ve TUSKAD'da. 
Sahillerle ilgili geçtiğimiz yıl Alanya Belediyesi'nin açtığı dava süreci ise devam ediyor.  
Bundan Sayın Mederes Türel'in bilgisi var mı bilemiyorum ama burada sanki Antalya Büyükşehir'in gücü ve yetkileri kullanılarak ve Alanya Belediyesi dışlanarak bir yönetim ayağı oluşturulur, ya da ipler ele alınmak isteniyor gibi bir yapı dikkat çekiyor.
Yetki ve gücün Büyükşehir'de olduğu yerlerde Hüseyin Güney ve Nurettin Uludağ'ın koordinatörlüklerini yaptığı Hizmet Birimi afedersiniz ama eşek başı mı?
Bu durumda Alanya Belediyesi'ne, Büyükşehir'in Alanya Hizmet Birimi'ne, değiştiğine göre kaymakama da gerek yok, Alanya tek elden yönetilsin olsun bitsin!.