Tarımı bekleyen tehlike gerçekten çok ciddi.
"Herkes yapıyor ben de yaparım" mantığıyla kurulan muz serası ve avokado bahçesi için tehlike çanları çalıyor.
Biliçsizce gözü kapalı kurulan bahçelerin çoğunun satılığa çıkarıldığını görüyoruz.
Çünkü yer araştırması ve toprak analizi yapılmadan kurulan bir çok bahçe yine işten anlamayan yatırım heveslisi insanlar tarafından yapıldı.
Buraya kadar tarımdan anlamayan insanların neden olduğu sorun.
Bundan sonrası ise sulama sorunu olacak.
Alanya'nın doğu mahallelerinde sulama suyunun yeterli olup olmadığına bakılmaksızın binlerce dönüm tarla satın alınarak muz seraları yapıldı.
Yatırımcı önce tarlayı satın aldı ve serayı yaptı sonra su aramaya başladı.
Dere yatağına yakın bölgelerde açılan sondaj kuyularının genelinde su çıktı.
Ancak yüzlerce sondaj kuyusu açıldı.
Bu mahalleler yer altı su kaynakları olarak çok zengin yerler sayılmaz.
O kadar alanı sulaması mümkün değil.
Zaten kuyular 2 veya 3 yılın sonunda kuruyor.
Susuz tarım olmaz.
Devletin verdiği desteklerle birlikte üretime ilgi her geçen gün artarken sulama için Dim Barajı ve Hidroelektrik Santrali'ne ihtiyaç var.
Bölgenin sulama, enerji ve içme suyu temini için 1998-2004 yılları arasında inşaa edilen barajın suya hasret topraklara henüz bir hayrı yok.
Sulama kanalı hattı daha Mahmutlar'ı öteye geçmiş değil.
Baraj bahçelere, bahçeler baraja bakıyor.
Varlık içinde yokluk çekmenin anlamı yok.
Hükümet yetkilileri, gerekirse öncelik sırasını değiştirerek barajdan sulama işine önem vermeleri gerekiyor.
Yoksa barajın iklimi bozduğu ile kalırız.