"Ama zengin olsaydım etrafta hiç fakir kalmazdı! O zaman görürdünüz! Ah! İyi yüreklilerin keseleri dolu olsaydı, her şey yoluna girecekti!"
Sefiller, Victor Hugo

Her şey yoluna girecek, bu gün değilse yarın!
Utopik bir cümle, güzel bir hayal... Ama imkansız değil.

Tüm icatların en güzeli nedir sizce? Bu gün uzay bir fotoğraf kadar yakın artık. İnsan Ay'a ayak basalı neredeyse 60 sene oluyor. Ama hala açlıkla, susuzlukla mücadele eden milyonlarca insan var.

İnsan budur. Yakından değil, en en uzaktan başlar her şeye. Göz önüne hep kör, hep sağırdır. Ekonomik zorlukların kapattığı kapılar ardında duyulmayan depremler, görülmeyen yıkıntılar var.

Bir yudum su, bir parça ekmeğin peşinde sönüp giden hayatlara bazı ozanlar türkü tutturdu ve o türküler bir zengin sofrasına sadece meze oldu. Ders diye hayat hikayeleri sayfalarca söz, kitaplara konu oldu.

Yüksek binaların gölgesinden fakirlik geçemez. Altın çeşmedense akan yine aynı sudur.

Renkli hayatların siyah beyazı acımasız eşitliği hatırlatmalı. Yanlış gidilen yolun sonu görünmeli.

Son günlerde artan intihar haberleri ikinci sayfada unutulup gidiyor. Artık düşünmeyi bıraktığımız gibi üzülmeyi de unutmuşa benziyoruz.

Tüm sorunlar bir noktadan kaynaklı olarak düşünülse de, işin her ucu yine insana dayalı.

Küçük iyiliklerle büyük adımlar atılsa dünya herkes için şenlenir, renklenir. Otobüste bir yaşlıya yer vererek, aç bir hayvanı doyurarak başlamalı belki de.

Hiçbir iyilik küçük değildir, tıpkı bir fidan gibi su verdikçe büyür, çoğalır. Ve... Gölgesi nicesine cennet olur...