Selam gençler... Sizi şimdi YGS heyecanı sardı. Malum Pazar günü optikleri eskiteceksiniz. Hiç stres yok, kendinizi kasmak yok. Gelecek bizim ve  illa ki bize gelecek. Bende burada size bu yazıyı rahat rahat yazıyorsam şuan o yollardan geçtiğim için. Lise son sınıfta biraz arkadaşlarımla takılmayı seven bir öğrenciydim. Kız Meslek Lisesi’nde okudum dedikodu gırla gidiyordu. “ YGS ye az kaldı çalışıyor musun kız?” arkadaşı cevap verir “ Ya YGS deme bana şimdi, hani şu bizim okulun yakışıklı çocuğu Ahmet var ya…” şeklinde muhabbetler bir kız olarak bana da cazip geliyordu. Derken YGS geldi çattı hiç çalışmadan sınava girip 181 puan ile barajı geçtim. Dedim ki bu bir işaret. Yorulmadım bir daha hazırladım. Hani sınava hazırlanıyorum ama evde online oyunlar oynamaya sarmıştım bir de. Oradaki ortamı zar zor bıraksam da fırsat bulup test çözüyordum. Derken sayılı gün çabuk geçer misali YGS sınavında buldum kendimi. Çok çalışmasam da biraz çalışma ile 253 puanı kaptım. Okul puanı da eklenince oldu mu 283 puan. Dedim ben bir yere kapak atarım bu puanla. Tercih zamanı bakıyorum bölümlere ne var ne yok araştırıyorum. İstediğim bölümler hep 300-340 puan. Bizde ki de şans işte. İç mimarlık ya da iletişim ile ilgili bölümlere merakım vardı. Dedim tutmuyorsa gitmiyorum ben anne. Sevmediğim işi yapacağıma bir sene daha kayıp ederim. Evde oturmakta tabi cazip geliyor. Alanya’da yaşıyorum sonuçta deniz,kum,güneş. Okul yok ohh resmen tatildeyim. Yaş ilerledikçe insan ciddiye almaya başlıyor. Hele bir bayan olarak kendi ayaklarımın üzerinde durmam gerektiğini de biliyordum inceden. O sene de YGS sınavın da 245 puan çıkarttım. Demek ki malzeme bu fazlası yok. Bu sene de gidemezsem çeyiz hazırlama muhabbetleri başlardı galiba. Annem de yakınıyor artık:” Kızım bu sene de gidemezsen artık gidemezsin. Yaşında geçiyor bak komşunun çocuğu….” Dedi bende olay koptu. Ah şu komşunun çocukları uzaktan akrabaların zehir gibi evlatları yok mu… Ne pis örnektir onlar. Tercih klavuzun da yatıp kalktım, nereye gitsem acaba?? En son Kırklareli Üniversitesi’nde İç Mekan Tasarımı Bölümüne puanım tutuyordu. Gözüme kestirdim ya gidicem ya da gidicem yani. Derken tercihlerin son günü kontrollerimi yapmak için tekrar girdim klavuza. Kırklareli Üniversitesi Radyo ve Televizyon Programcılığı Bölümü açılmış. Tabi çektim İç Mekan Tasarımı’nın üstüne. Dualar eşliğinde uğurladım ÖSYM’ye tercih listesini. Gördüğünüz üzere buradayım. Radyo Televizyon zevkli bir bölüm. İnsanlarla iletişime de açıksanız düşünmeyin yazın. Kısacası gençler hayat size nasıl gelecekse öyle geliyor. Kendinizi sınavda üzüp yıpratmayın. ( tabi sallayın nasılsa olan olur demek değil bu) Çalışıp gerisini Allah’a bırakın demek oluyor. Klişedir bende yazayım bari. Bu sınav hayatın sonu değil. Sadece hayata adım atarken kullandığımız bir merdiven. İnşallah emeğinizin karşılığını alır, anneannenizin okunmuş su desteği ile de güzel bir sınav atlatırsınız. Hayatın en tadı damakta kalan noktasında olduğunuzu unutmayın. Başarılaaar