Kar yağışı beyaz bir örtü gibi, üzerini örttüğü binalar, yollar, caddeler kim bilir nelere şahit oldu. Keşke bazı düşüncelerin üzerini de kar misali örte bilsek. Değişmeyeceğini bile bile düşündük, savaştık belki de yorulduk.
Bazı memleketlere kar yerine hüzün yağar. Kar topu oynamayı bilmez oradaki yavrular. Kendileri bir oyunun parçası, birilerinin oyuncağı olmuş ki zaten. İlaçlarının üzerinde " tok karnına " yazar. Yazar yazmasına ...
İlaç, savaş ve sefalet. Bir alın yazısı bu kadar mı acımasız olur? Bir sınav ancak bu kadar ağır olur. İsyan değil, insan ! Ne rengi, ne teni ne dili ne dini. İnsan.
Savaşıyoruz. Açlıkla, sefaletle, cehalet ve haksızlıkla. Savaşıyoruz insanla. Biri zengin biri fakir, biri güçlü öteki kimsesiz. Biri insan diğeri peki?
Hiç sevmedim uzun cümleleri, boş umudu, hoş sözleri. Gerçeği örten beyaz karı da sevmedim. Medeniyet duvarı kimine göre el yetmez , kimine göre dikenli tel. Dışında kalanlar kimin eseri? Tepeden bakanlar kimden fazla?
Kar yağışını izledim. Keşke sadece temizliği ve güzelliği anlatsaydı bana...