Öncelikle tüm İslam âleminin kurban bayramını kutlarım. Sizden uzak kaldım. Boşlukları tekrar dolduracağım sayın okur.
Direkt lafa giriyorum. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, geçen günlerde yaptığı bir röportajda “Uzun bayram tatilleri, içeride turizm sektörünün bir ölçüde canlanmasına, işletmelerin açılmasına, çarkın işlemesine elbette katkı yapar. Ama ülkenin turizmden beklediği sosyal ve ekonomik hedeflere hiç etkisi olmaz” diye düşüncesini belirtti.
Aynen öyle! Bir imaj kaybı var. Barışçıl bir ortam yok iken isterseniz tatili 1 ay yapın. Uzun süreli bir katkı yapar mı?
Kapanan restoranlar, butik oteller bayram için açılır, peki bayram bittikten sonra ne olacaklar?
Buna ne denir biliyor musunuz? GÜN KURTARMAK.
‘’ Otel zaten kapalı. Işıklar neden yanıyor!’’ ışıklarını kapatın.
‘’Klima kumandalarını odalardan toplayın. Alanya zaten serin(!)’’
‘’Çok çeşitli yemeğe gerek yok. Kahvaltı gerekli değil. Sandviç dağıtırız. Mutfak personelini çıkarın, yemek şirketiyle ucuza anlaşılsın.’’
‘’Reklama gerek yok. Fuarlara gidip ne olacak sanki.’’
‘’ Katları azaltın, az öz katçılar kalsın, rezervasyona göre gündelik garson alalım. ‘’ ‘’Depocuyu çıkarın. Her birim malzemesini kendi alsın.’’
‘’Su faturası fazla geliyor, kısın biraz suları.’’ ‘’Çamaşırhane şirketlerinden ayrılın, her gün çarşaf yıkanmaz.’’
Yakında personele yemek verilmez, herkes evinden getirir.
Ne gülünç değil mi?