Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) en sık karşılaşılan çocukluk çağı sorunlarının başında gelir. Yaşıtlarına kıyasla aşırı hareketlilik, dikkatin az ve kısa süreli olması ve dürtüsel davranışlar söz konusudur. Tanı için belirtilerin 7 yaşından önce başlaması, en az 6 ay süreyle birden çok ortamda görülüyor olması gerekir. 
Gelişimsel bir sorundur, nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genetik yatkınlık, hamlelik sürecinde yaşananlar ve dışsal faktörlerin (televizyon, beslenme, olumsuz ebeveyn tutumları) etkili olduğu düşünülmektedir. Belirtilerin başlangıç yaşı bebeklik dönemine kadar inse de fark edilme yaşı çocuğun akran gruplarına girmesiyle paraleldir. Aynı yaş grubu içerisinde olağandışı düzeyde tepkileri olan çocuklar doğal olarak daha kolay fark edilmektedir.
Dikkat gerektiren etkinlik ve aktivitelerde başarısız olurlar, tutarsız davranışları nedeniyle arkadaş ilişkilerinde sorun yaşarlar. Tehlikeli işler daha ilgi çekici gelir, heyecan/adrenalin tutkuları yoğundur. Düz duvara tırmanabilecek düzeyde hareketlidirler.
DEHB'nin 3 Farklı Alt Tipi Vardır;
1. Hiperaktivitenin Baskın Olduğu Tip: Aşırı hareketlilik ön plandadır, dikkat eksikliği belirtileri ise daha azdır. Yerinde duramama ve davranışlarını kontrol edememe ile ilgili sorun yaşarlar. Uyum sağlamada güçlük çekerler bu nedenle sosyal ilişkileri zorlayıcıdır. Genelde istenmeyen, dışlanan çocuklardır. Sırasını beklemekte zorlanırlar, sabırsızdırlar. Sanki bir motor tarafından kontrol ediliyor gibidirler.
2. Dikkat Eksikliğinin Baskın Olduğu Tip: Davranışsal olarak daha sakin ve uyumludurlar ancak yoğun şekilde dikkat ve odaklanma sorunu yaşarlar. Zihinleri gibi eşyaları ve kıyafetleri de dağınıktır. Sık sık eşya kaybederler, yerine getirilmesi gereken görevleri unuturlar. Tahtada yazılanı deftere çok uzun sürede geçirirler veya yarıda bırakırlar. Onunla konuşurken dinlemiyormuş gibi görünürler, dikkatsizliklerinden kaynaklanan basit hatalar yaparlar. Ayrıntılara dikkat edemezler ve sık sık uyarılmaya ihtiyaç duyarlar.
3. Birleşik Tip: Hiperaktivite ve Dikkat Eksikliği belirtilerinin birlikte görülmesidir. En sık rastlanan tiptir.
YAŞA GÖRE BELİRTİLERİ:
* BEBEKLİK DÖNEMİ: Uyku ve beslenme sorunu yaşarlar. Geceleri sık sık uyanan huzursuz bebeklerdir. Yattığı yerde dahi kıpır kıpırdır; elinden geldiğinde hareket eder, çırpınır, yuvarlanır. Tepkiseldir, kolayca ağlar, ağlamaları nedensiz gibi görünür. Tatminsiz bebeklerdir. Anne baba kendini yetersiz hisseder.
*OKUL ÖNCESİ DÖNEM: Oyunun kuralarına uymaz, istekleri hemen karşılansın ister. Girdiği ortamın tüm alanını dolaşır, inceler; masaların altlarında, dolapların arkasında, koltukların üstlerinde gezinir. Dikkatini toplamakta güçlük çeker, ancak televizyon ve bilgisayara saatlerce bakabilir. Kaza ve yaralanmaları yoğun yaşar, vücudu genellikle yara bere içindedir. Oyuncakları kısa sürede kırılır, eskir. İstekleri yapılmadığında hırçınlaşır, ağlama nöbetleri vardır. 
*OKUL DÖNEMİ: Okula başlama ile dikkat sorunları öne çıkmaya başlar. 40 dakikalık ders süresince yerinde oturması imkansızdır veya tamamen uykulu görünür. Birisi dürtüyor gibi sınıfın içinde gezinir, arkadaşlarına silgi atar, konuşacak birini bulmaya çalışır. Sınıf düzenini olumsuz etkileyen bu davranışları nedeniyle arkadaşları ve öğretmenleri tarafından eleştiriye maruz kalır.
 Defteri ve yazısı düzensizdir, neredeyse her gün kalem/silgi kaybeder. Çantasını, malzemelerini okulda unutur. Dersi takip etmekte zorlandığı için verilen ödevleri not alamaz, sorumluluklarını yerine getirmekte güçlük çeker.
 Arkadaş ilişkilerinde çatışma kaçınılmazdır, dışlanma ve zorbalıkla karşı karşıya kalır. Aynı şekilde kendi de zorba davranışlar sergiler. 10 dakikalık bir ödevin tamamlanması saatler sürebilir.
Okul içerisinde karşılaşılan en olumsuz durum etiketlenmedir. ''sorunlu, hasta, yaramaz, ilaç kullanan vs.'' gibi ifadeler çocuğun yaşadığı probleme hiçbir katkısı olmadığı gibi aksine büyük oranda zarar vermektedir. Bu çocukların anlaşılmaya ve desteklenmeye ihtiyacı vardır. 
Her ne kadar düzeni bozan o gibi görünse de çocuk da niçin öyle davrandığına anlam veremez. Üstüne çevreden olumsuz tepkilere maruz kalınca hayatı içinden çıkılmaz bir hal almaya başlar. Kimi zaman anne, baba ve öğretmenler sorunu görmezden gelip yaramazlık/şımarıklık olduğunu düşünürler. Ancak söz konusu yaramazlık olsa dahi çocuğun o şekilde davranmasının her zaman geçerli bir nedeni vardır. Bu nedenle sorun davranış gözlendiğinde vakit kaybetmeden çocuk için gereken destek sağlanmalıdır.
Bu belirtilerin çocuğun bulunduğu her ortamda sergilenmesi önemli bir detaydır. Yalnızca evde sorun yaşayıp okulda sakin/dikkatli olan bir çocuk için DEHB'nin varlığından söz edilemez ancak evde yolunda gitmeyen şeyler olduğundan kesinlikle söz edilir.
TANI VE TEDAVİ
Tanı koyarken en önemli kaynak ebeveyn ve öğretmen gözlemleridir. Aile ve gelişim öyküsü, akranları içerisinde sergilediği tutumlar önemlidir. Tedavinin ilk aşaması yaşanan durum hakkında ebeveynlerin, çocuğun ve varsa öğretmenlerin bilgilendirilmesidir. Yanlış anlaşılmalar, ön yargılar ve etiketlemeler tedavinin önündeki en büyük engeldir.
DEHB'nin zihinsel ve gelişimsel bir bozukluk olduğu düşünülmektedir, bu nedenler çoğu zaman ilaç desteği olmazsa olmazdır. Doğru şekilde kullanılan ilaçların büyük oranda fayda sağladığı bilinmektedir. Aileler kimi zaman ilaç konusunda ön yargılı olabilmekte ki bu olağan bir tepkidir. İlaç söz konusu olduğunda hepimiz bir an durup düşünürüz. Ancak psikiyatrist kontrolünde kullanılan ilaçların, özellikle erken başlanması ve düzenli kullanılması halinde iyileşme sürecine katkısı büyüktür. 
Diğer yandan tek başına ilaç hiçbir zaman yeterli değildir. Çocuğun bulunduğu ortamların düzenlenmesi ve çocukla ilgilenen yetişkinlerin doğru tutumlar hakkında destek almaları faydalı olacaktır. Aile, okul ve uzman bir bütündür ve her ne olursa olsun bu süreçte birlikte hareket etmeleri gerekir. 
ANNE BABALARA ÖNERİLER
*Çocuklarınızın gelişim sürecinde iyi birer gözlemci olun. Bir başkasıyla kıyaslamak yerine kendi gelişimi içerisinde kıyaslayın çocuğunuzu. Olağandışı davranışlar fark etmeye başladığınızda eğer okula devam ediyorsa ilk olarak gözlemlerinizi öğretmeniyle paylaşın, gözlemlerinizin paralel olması durumunda en kısa sürede bir uzmana baş vurun. 
*DEHB tanısı konduktan sonra ilk yapmanız gereken bu konuda ihtiyacınız olan bilgiyi güvenilir bir kaynaktan edinmek olmalı. DEHB hakkında ne kadar bilgi sahibi olursanız süreç sizin ve çocuğunuz açısından daha az sancılı geçecektir.
* Eğer ilaç desteği alıyorsanız bu konuda hassas olun, düzeni kaçırmayın.
*Hiperaktivite ve dikkat sorunu yaşayan çocuklar organize olmakta güçlük çekerler. Ev içi düzenleme konusunda hassas olun, rutinleriniz olsun ve bu rutinleri aksatmayın. Yapılacak iş ve görevlerle ilgili tarih, saat belirlemek; bir takvim veya çizelge üzerinden takip etmek çocuğunuzun yaşadığı organizasyon güçlüğünü hafifletecektir.
*Okula devam edenler için ise kesinlikle sınıf içi düzenlemeler yapılmalı ve tüm öğretmenler bu konu hakkında bilgilendirilmelidir. Sınıfta öğretmene ve tahtaya en yakın sırada oturmalı, dikkati dağılmaya başladığı anda öğretmen kontrolünde hareket etmesi sağlanmalıdır. Örneğin bir dosyayı rehberlik servisine götürmesi, tahtayı silmesi, pencereyi açması istenebilir. 
*DEHB'li çocuklar davranış ve akademik sorunlar yanında arkadaşlık ilişkilerinde de sıklıkla sorun yaşarlar. Bu aşamada ''sosyal beceri'' çalışmalarıyla çocuğun desteklenmesi sağlanmalı ve zorbalığa ve dışlanmaya karşı da korunması gerekmektedir.
Doğru Bilinen Yanlış; hareketli, enerjisi yüksek çocuklar genellikle hareketli sporlara yönlendirilir enerjilerini boşaltsınlar diye. Ancak bu tamamen etkisiz bir yöntemdir, bu çocukların asıl enerjilerini kontrol altına almaya ihtiyaçları vardır. DEHB'de yaşanan güçlük dikkat ve odaklanma süresinin kısa olmasıdır yani dikkat süresinin uzatılmasına ihtiyaç vardır.
Bu konuda eski öğrencilerimde ve danışanlarımda gözlemlediğim en etkili yöntemlerden birisi; SATRANÇ. Satranç sayesinde çocuk öncelikle belli bir süre yerinde oturmaya çalışır; diğer yandan düşünme, bir sonraki adımı planlama gibi zihinsel becerilerin de gelişmesini sağlar. Bu nedenle profesyonel anlamda satranç desteği almak DEHB ile baş etme sürecinde faydalı olacaktır.
:> DEHB'yi anormal bir durum olarak algılamayın, çocuğunuzun da kendini farklı hissetmesini önlemeye çalışın. Yaşanan durumu normalleştirin. Sabırlı olun, ne kendinizi ne eşinizi ne de çocuğunuzu suçlayın. Kimseye açıklama yapmak zorunda değilsiniz ancak okul ve uzman ile iş birliği yapmak zorundasınız.
Çocuğunuzun tek ihtiyacı aslında anlaşılmak ve desteklenmek bunu unutmayın. Kendinizi de ihmal etmeyin.