Bu ülkede her zaman güvenmediğimiz ve seçim döneminde oy bile vermediğimiz insanlar, bir gün geliyor hizmetleriyle sizi utandırıyor. O oy vermeyip, seçimi kazansa bile o şehri yönetemez dediğimiz insanların hizmete kattığı birbirinden projeleri görünce o şehri yöneten kişiye karşı mahçup olduğumuz kadar, hizmetleriyle de bir o kadar mutlu oluyoruz. Keşke hangi seçim olursa olsun, yanında durmadığımız, destek vermeyeceğimiz insana karşı da ön yargılı olmasak, olmayabilsek. 2011'de Recep Tayyip Erdoğan çıktı, AK Parti'yi kurdu. Aslen Rizeli ama Kasımpaşa'da doğup, büyüyen, çocukluğu çileyle geçen Erdoğan için 2001 yılında çok şeyler söylendi. 'Seçilse bile 6 ay ömrü olur. Başbakanlık koltuğuna otursa bile üç günde seçime gidilir, görevi bırakır. Bu ülkeyi o yönetemez' dediler. Ve hatta bir adım daha ilerisine gidip, 'Muhtar bile olamaz' dediler bu ülkede. Gazeteler de Recep Tayyip Erdoğan için, 'Muhtar bile olamaz' manşetini attı, bizlerde o günlerde ülkede yaşanan gelişmeleri öyle takip ettik. Ama dün 'Muhtar bile olamaz' dedikleri Recep Tayyip Erdoğan, bugün sağlıktan, ulaşıma, spordan, enerjiye her alanda projeleriyle Türkiye'yi dünyanın en iyi ülkeleri arasına katmayı başardı. Dünyanın bir çok ülkesinde ekonomik krizden dolayı gelişmiş ülkeler bile memurlara maaşlarını veremezken, Recep Tayyip Erdoğan sayesinde hem maaşlar tıkır tıkır yatıyor, hem devletimizin kasası doluyor, hem de memleketin her metrekaresinde devletimizin her alanda hizmetlerini görmek de mümkün. Dün Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan'a, 'Muhtar olamaz' diyenler bugün hizmetleri gördükçe utanıyorlar, kendileri de gizlice oy vererek, ülkenin gelişimine de katkı sunuyorlar. 
Ve 2014'teki yerel seçimde Kestel'i iki dönem yöneten Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, MHP'nin adayı olarak gösterildi. O dönemlerde Adem Murat Yücel içinde çok şeyler söylendi. 'Kestel'i yönetemedi, Alanya'yı nasıl yönetecek' dediler. Her zaman Yücel'e çamur attılar, onun moralini bozarak, psikolojik etki altına almaya da çalıştılar. O'nun için herşeyi söylediler. Ama o dinlemedi, 2014'teki yerel seçim öncesi dedikodulara kulaklarını tıkadı, seçime odaklandı. Ve o da 2014'te seçimi kazandı ve başkanlık koltuğuna oturdu. 'Seçimden sonraki 6 ay içersinde görevi bırakır ve kaçar' dediler. Alanya'da seçimin üzerinden 6 ay geçti, bu planlarını da devreye bir türlü koyamadılar. Görevden aldırmak için çalıştılar, o kumpasları da tutmadı. Ve dedikodu üreterek, yıpratmaya çalıştıkları Yücel, onlara rağmen hizmetleriyle hem Alanyamızı geliştirdi, hem de sokakta elini güçlendirdi. Bugün Alanya'da sokaktaki insanlar, 2019'daki yerel seçimde CHP ve AK Parti'nin adayının kim olacağını merak etmiyor.  Seçmenin 2019 seçimi öncesi merak ettiği tek konu, Adem Murat Yücel yüzde kaç oyla yeniden başkanlık koltuğuna oturacak diye birbirlerine sorup, tahminde bulunuyorlar. Yani dün Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan'a, 'Muhtar bile olamaz' diyorduk, seçildi Türkiye'nin yıldızını parlattı, 'Seçimi kazanamaz, kazansa bile 6 ayda kaçar' dediğimiz Adem Murat Yücel de hizmetleriyle Alanyamızı marka kente dönüştürüyor.  
Ve ALTSO Genel Kurulu öncesi başkanlığa aday olan Mustafa Tuna içinde bir çok söz söyleniyor, dedikodu üretiliyor. Ve birileri diyor ki, 'Mustafa Tuna, ALTSO seçimini kazanamaz. Eğer Tuna, ALTSO Başkanı olursa koltuğuna oturur, bir dahaki seçime kadar bir daha o koltuktan kalkmaz. Üyesi gece arasa Tuna sıcacık yatağından kalkmaz, Ankara'da üyesinin işi olsa gitmez' diyorlar. Ve Tuna'nın seçim süresince moralini bozmak, psikolojik baskı altına alarak, seçimde rahatça çalışmasını engellemek için hertürlü dedikoduyu üretiyorlar ve üretecekler de. 
Ve Mustafa Tuna'nın 4 yıl önceki seçimden buyana elinin ne kadar güçlendiğini birileri de biliyor. Mustafa Tuna'nın bu seçimde dezavantajı olmadığını, avantajlı bir duruma geldiğini de herkes hissediyor. Mustafa Tuna'nın ALTSO Başkanı olması halinde Alanya'yı marka kente dönüştürmek için varını yoğunu ortaya koyacağını da her ALTSO Üyesi çok ama çok iyi biliyor. Çünkü Mustafa Tuna'nın ne kadar dürüst olduğunu, kendilerine yalan söylemeyeceğini ve kendileri için gece gündüz demeden koşturacağını bu şehirde sağır sultan bile çok iyi hissediyor. Bu şehirde herkes Mustafa Tuna'nın nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu da cümle alem iyi biliyor. Mustafa Tuna demek hizmet demektir. Mustafa Tuna demek proje demektir. Mustafa Tuna demek, birlik demektir. Mustafa Tuna demek, az laf çok iş demektir. Mustafa Tuna kriz yaratan değil, çözüm üreten bir insan demektir.  Mustafa Tuna demek, turizmin gelişmesi, tarımın kalkınması, ticaretin de ekonomik yönden gelişmesi demektir. Mustafa Tuna deyince aklınıza her türlü pozitif düşünceler, projeler ve sözler gelebilir, Çünkü Mustafa Tuna kin gütmez, intikam peşinde koşmaz, fitne fesatlık düşünmez. Mustafa Tuna'nın kalbi de temizdir, ticareti de, siyaseti de. 
Ve dün Recep Tayyip Erdoğan'a, 'Muhtar bile olamaz' dedik, bugün Türkiye'de 15 yıl Başbakanlık yaptı ve şuanda Cumhurbaşkanlığı yapıyor. Ve Türk siyasetinde de hizmetleriyle dünyaya Türkiye'nin ismini ezberletti. Aynı şekilde Adem Murat Yücel'e de çamur attılar, bugün o temel atıyor, projeleriyle Alanyamızın her alanda da kalkınması için çalışıyor. Taraflı tarafsız herkesin gönlünü kazanıyor, Sokaktaki seçmenler, seçimde Adem Murat Yücel'in pusulasının üzerine mühür basmak içinde gün sayıyor. Ve Mustafa Tuna. Onun içinde bugün çok dedikodu üretiliyor, hertürlü olumsuz söz söyleniyor. Ama Mustafa Tuna, ALTSO Genel Kurulu'nda başkanlığa seçildiği taktirde bugün onun için söylediğimiz onurunu incitici sözlerden dolayı yüzüne bakınca utanmayalım. Çünkü dün hertürlü tezgahı kurduğumuz, moralini bozmak için dedikodu ürettip, geleceğine ipotek koymaya kalktığımız Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Belediye Başkanımız Yücel bugün bizi utandırıyorsa, yarın da Mustafa Tuna utandırabilir.