Alanya'nın 2 üniversitesinden birisi olan Alanya Hamdullah Emin Paşa (AHEP) Üniversitesinde geçtiğimiz aylarda Mütevelli Heyeti Başkanlığı’na Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'in yerine turizmci Hilmi Tokuş'un getirilmesi Alanya'da deprem etkisi yaratmıştı. Geçtiğimiz gün bir yerel gazeteye demeç veren yeni başkan Hilmi Tokuş'un bir takım talihsiz açıklamalarını üzülerek okudum. 
Üniversitenin maddi sıkıntılar yaşadığı, bir zamanlar bütün iş adamları heyetten kaçarken Adem Murat Yücel elini taşın altına koyarak üniversite çalışanlarının maaşlarını kendi şirketinden ödemişti. Adem başkan hem kendi imkanlarıyla hem de belediyenin imkanlarıyla üniversiteyi ayakta tutan isim olurken, yeni başkan çıkıp diyor ki, “Gelişme ve büyüme isteniyorsa üniversitenin ve belediyenin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Belediye üniversiteye el vermeli” diyor.
Bende çıkıp soruyorum ki Sayın Hilmi Tokuş, üniversite zaten daha önce kimin elindeydi? Belediyenin ve Adem Başkanın üniversiteye katkıları bu denli nasıl görmemezlikten geliniyor? Ayrıca bu sözleri söylerken de 8 Eylül'de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da katıldığı üniversitenin mütevelli heyeti toplantısında şehrin belediye başkanı Adem Murat Yücel'in ne için çağrılmadığına ilişkin de bir cevabın var mı acaba? Sen diyorsun ki ‘belediye ve üniversite birlikte hareket etmeli, belediye üniversiteye el vermeli’ ama üniversitenin mütevelli heyeti toplantısında şehrin belediye başkanı çağrılmıyor. Bu nasıl birlikte hareket etme? Bu sorulara bir cevabınız olacak mı acaba? Bu talihsiz açıklamaları kamuoyunun takdirine sunuyorum.
Öte yandan da Adem Murat Yücel'in  10 yıl Kestel Belediye Başkanlığı ve 4,5 yıl da Alanya Belediye Başkanlığı döneminde toplamda 4 okul, 1 yatılı kız yurdu yaptırması da eğitime olan desteğini gözler önüne seriyor. Meyve veren ağaç taşlanırmış. Adem başkanının eğitime verdiği desteği tartışılmazken birileri çıkıp sürekli Yücel’i taşlıyor. Yerel seçimlere 6 ay gibi bir süre kalırken Yücel’in bu denli taşlanması da akıllara ‘Acaba Adem Murat Yücel’i itibarsızlaştırma, koltuğundan etme operasyonu mu’ sorusu gelmiyor değil.