Çocukken hepimize sorulmuştur "büyüyünce ne olacaksın?" diye. O yıllarda cevabımız hazırdı; itfaiyeci, öğretmen, astronot vb. Üniversiteye giriş sınavlarının yaklaştığı yıllarda ise iş ciddiye binmeye başlar. "Acaba hangi mesleği istiyorum?" sorusunu sormaya başlarız kendimize. Sahip olduğu meslek, kişinin hayatında önemli bir yere sahiptir. Bir ömür kişiye eşlik edecektir ve kişinin yaşam şeklini de etkileyecektir. Yani sevdiği işi yapan kişi veya işini severek yapan kişi bir ömür mutlu olacaktır. Güzel bir söz vardır; "işini seven yorulmaz." En sağlıklı meslek seçimi; kişinin ilgi ve yeteneklerine uygun olarak yaptığı seçimdir. Sadece ilgi duyarak veya sadece yeteneğinin olması o mesleği seçmesi için yeterli değildir. Örneğin kişinin "doktorluk" mesleğine ilgisi vardır ancak o mesleğin gerektirdiği yetenekleri yoktur. Burada önemli nokta kişinin kendini çok iyi tanımasıdır. Nelere ilgi duyuyor, nelere yeteneği var, nasıl bir işte çalışabilir? Açık alanda mı? Masa başında durağan bir işte mi? Yalnız çalışabileceği bir iş mi yoksa bir ekiple birlikte çalışabileceği bir iş mi ? Bunlar belirlenirken uzmanlar tarafından birçok farklı envanter ve gözlem formları kullanılmaktadır. Meslek seçimi aceleye getirilmemelidir. Kulaktan dolma bilgilerle de yapılmamalıdır. Detaylı bir incelemenin ardından kişi mesleğine yönelmelidir. İşini severek yapan kişi, mesleği ne olursa olsun her zaman başarılı olacaktır. Ancak kişi sevmediği bir işte çalışıyorsa, bu isteksizliği yaptığı işin verimini ve kalitesini de olumsuz etkileyecek ve başarı çok uzakta kalacaktır. Hiçbir mesleğe karşı asla önyargınız olmasın. En doğru en güzel mesleğin, size en uygun meslek olduğunu unutmayın.