Marka denince çok kolay tanımlı bir kelime gibi bakıyoruz olaya genelde. Onca zaman ve çabayla oluşmuş markaların hikâyelerine bakmadan sanki pat diye oluvermişler gibi gelir bize.  Ya da insanlar seviyorsa, tamam marka olmuş diyoruz. Oysa marka yaratmak aslında oldukça zorlu; sabır ve çaba gerektiren bir süreçtir. Peki, nedir o zaman marka dediğimiz olay? Nasıl yaratırız? Bir bakalım

Sözlük anlamıyla baktığımız zaman, “bir ticaret malını tanıtmaya, benzerlerinden ayırmaya yarayan, o malın simgesi olan, resim ya da harften oluşan özel im.” olarak tanımlanmaktadır.  
Biz markalara baktığımızda, elle tutulan veya formüllerle açıklanmış bir tanımla ifade etmek mümkün değil. Pazarlama dediğimiz olay fizik veya kimya gibi değil ki, formüllerdeki yere yazılması gerekenleri yazalım sonra da markayı oluşturalım. Biz marka dediğimiz zaman, ürün veya hizmetle alakalı, ürüne göre daha soyut ama aynı zamanda ürün ile var olan bir kavramdan bahsederiz.
Her birimizin de aslında bir marka olduğunu düşünürsek, ticari bir markayı da oluşturabilmek için ürün veya hizmete bir kimlik üretmek gerekir her şeyden önce. Bunları oluştururken de tüketicinin sağlayacağı fayda ve o markayla yaratılacak tecrübe göz önünde bulundurmak gerekir. 
Markaların kimliğini yaratmak imkânsız değildir. Ama yaratılan kimlik yapay görünmemeli ve havada kalmamalıdır. Yani ilişkimiz olan herkesi göz önüne almak gerekir kimlik oluştururken. Markanın her bir muhatabı önemli rol oynar yaratma ve sürdürülebilir kılma sürecinde. 

Marka kimliğini yarattıktan sonra o markanın çağrıştırdığı şeyler, markanın vaatleri ve uygulamaları birbiriyle uyumlu devam etmelidir.  Bu yüzden markayla ilişki içerisinde olan her bir aktör aynı duyguyu yaşamalı, aynı hissi duyumsamalı, aynı noktada kesişmelidir.  Marka aslında bireylerin ait olma, bir topluluğu benimseme, bizden biri olarak tanımlamak için kullandığı bir unsur olarak ele alınabilir.

Birinin ismini söyleyince akla  o kişi nasıl geliyorsa, markayı söyleyince o ürün veya hizmet de öyle hatırlanmalıdır.

İsim önemli gibi görünse de marka oluşturulurken ortaya çıkan duygu veya o ismin neyi çağrıştırdığı marka adından daha önemlidir. Markaya has bir kimlik ve kültür oluşturmak ve marka ismini duyan herkesin bunu hissetmesi en önemli unsurlardandır. 

Rakipler arasında ayırt edici olmak için marka oluşturma sürecinin her aşaması göz önünde bulundurulmalı ve titizlikle incelenmeli. Bu ayırt etme sürecinde marka kişiliği ön plandadır.
Kısa bir giriş sonrası biraz da Alanya markasına değinmek istiyorum sonraki yazılarda. Ne dersiniz markamıza bir bakalım mı? 
(Not: Marka konusuna girmemin bir nedeni var.  yıllarca Bugün Markanıza Bir Bakın köşe yazısıyla marka konusunda duayen olmuş, aynı zamanda hocam  Semih Yalman 11 Eylül 2017’de Alanya’da. Ben derim ki kaçırmayın.)