Günümüz insanlarında maalesef protokol takıntısı oluşmakta. Çağın vebalarında olan protokolde bulunma takıntısı kahir ekseriyet resmi protokolde bulunmayanlarda gözlenmekte.
Resmi törenlerde, resmi olmayan etkinliklerde ‘kendini gösterme’, ‘en önde olma’ gayreti had safhada. Arkada kalınca adeta nefessiz kalmış gibi hissediyorlar kendilerini ki, bir şekilde kenardan kenardan ite kaka en öne ulaşıyorlar. Üstelik ön safa geçince mutlaka oradaki üst protokol ile yan yana durmak-oturmak zorunluğu yaşıyorlar. Protokolün dikkatini çekecek hareketler, sohbet etme gayreti o sırada fotoğraf çekilmesini sağlama gibi en kötüsü öz çekim yapıp ‘özel insan’ olma muradına nail oluyorlar.
Aslında bu tür etkinlikleri gözlemleyen bir heyet olmalı, hastalıklara kapılanları tespit edip tedaviye sevk etmeli.
Alanya özelinde düşünecek olursak. Protokolde kimlerin oturacağı belli, bunun bir kuralı var ve kitabı yazılmış, ona göre uygulanıyor- uygulanmaya çalışılıyor. Ancak bizde bazı siyasi partiler genelde tabeladan ibaret, STK’lar kendilerini seçkinler kategorisinde görüp resmi protokolde olan kişilerin yerlerine geçiyor üstelik ilgili kişi gelip müsaade istese bile işgal ettiği alanı terk etmeyecek kadarda yüzsüzler.
Siyasi partileri ele alırsak öncelik mecliste grubu bulunanlarda. Ancak hanımefendi ya da beyefendi adeta iktidar partisi, ana muhalefet partisi ve ya muhalefet partisi edası ile koltuğa kuruluyor. Sandalyede isimler yazdığı halde masalar rezerve edilmiş olmasına rağmen oradan kalkmamak için başka uğraşlara giriyor yemekli etkinlik ise hızlıca servis malzemelerini kullanıyor. Portalde asıl olması gerekenler ise kıyıda kenarda bekliyor. Burada kişiler değil zaten kurumlar temsil edildiği gerçeğinin bilinmesi gerekir. Kimi zaman kadın diye özel imtiyaz istenmesi de aslında bir incelikten çok uzak davranış. Orada önemli olan birinin cinsiyeti değil temsil ettiği makam mevki, yaptığı işler.
Siz siz olun kaldırılacağınız koltuklara oturmayın…
Hadi oturdunuz görgü kuralları içinde özür dileyerek kalkın insanlar sizin yüzünüzden zor durumda kalmasın… Bugün 23 Nisan törenlerinde yine aynı manzaralar oluşmuş bu sebeple hem TBMM’de grubu hem Alanya Bld Meclisinde üyeleri olan iki ilçe başkanı kendi isimleri yazan sandalyelere protokolün belki en arkasında bile olmayan kişilerden dolayı oturamadı. Görgü kurallarından bi haber olan bu kişiler ise keyif çattı.
Aksi olunca karın ağrısı ile kıvrandıklarını görmek mümkün.
Naçizane tavsiyem belli bir makama seçilen kişilere siyasetçi ya da oda yönetimi ise mazbata vermeden seçim kurulları, dernek ise Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından protokol kuraları açısında eğitilmeli. Hatta belki Alanya Kaymakamlığı Yazı işleri Müdürlüğü aracılığı ile temsil makamında olanlara ve olmayacaklara bir kurallar bildirisi mi paylaşsa yoksa…