Modern tıbbın vardığı son seviye; hastalıkları ortaya çıktıktan sonra tedavi etmekten ziyade oluşmadan önlemeye dönük koruyucu hekimlik anlayışıdır. Bu anlayış aslında tüm Dünya için bir zorunluluk haline gelmiştir. Çünkü modern, batılı yaşam tarzı beraberinde fast-food beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, aşırı stres, işlenmiş, doğal olmayan ve katkılı gıdalar, büyük porsiyonlar gibi insan sağlığını bozan birçok unsur getirmiştir. Bütün bunlara ekolojik dengenin bozulması, hava kirliliği, kapalı ortamlarda geçirilen yaşam süresinin artması gibi birçok olumsuz faktörü de ekleyince son yüzyıl kronik hastalıkların sıklığının hızla arttığı bir dönem olmuştur. Kanser türleri, kalp-damar hastalıkları, obezite (aşırı şişmanlık) ve Diyabet (şeker) hastalığı başta olmak üzere yüzlerce hastalığın sıklığı yukarıda saydığımız faktörler sebebiyle sürekli artmaktadır.

Biyolojik, psikolojik ve sosyal bozuklukların ve hastalıkların sayısının, sıklığının sürekli artmasına karşılık tıp bilimi, tanı ve tedavi teknikleri, ilaç ve medikal cihaz endüstrisi de sürekli gelişmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yıllık olarak hastaneye giriş yapan hasta sayısı ülke nüfuslarının kat kat üstündedir. Yani toplumda yaşayan her birey yıl boyunca çok sayıda sağlık sorunu sebebiyle hastanelere defalarca giriş yapmakta ve tedavi olmaya çalışmaktadır. Özellikle kronik hastalıklar başta olmak üzere birçok hastalığın tedavisi uzun, yıpratıcı, masraflı ve zordur. Tıp doktorlarının ve sağlık çalışanlarının çok değerli gayretleri ve başarıları sayesinde her yıl yüz milyonlarca hasta insan iyileşmekle beraber ortaya çıkan maddi-manevi yük taşınmaz hale gelmektedir. Birçok ülke sağlık sigortaları ve tedavi harcamaları için ayırdıkları bütçeyi sürdürememektedir. Sadece ekonomik bağlamda değil, insanların yaşam kalitesi açısından düşünüldüğünde de koruyucu hekimlik çok daha kolay, konforlu ve değerlidir. Yapılacak iş prensipte çok basittir. Hastalıkları önleyici bir yaşam tarzı oluşturmak ve çevresel faktörleri bu yaşam tarzına uygun hale getirmek yönünde hekimlik stratejileri ve tavsiyelerini başarıyla uygulamak gerekir.

Günümüzde obezite ile mücadele, aile hekimliği sistemleri, gebe, bebek takipleri, aşı programları, kanser tarama programları, sigara bırakma poliklinikleri, bağımlıkla mücadele birimleri tamamen ücretsiz sunulan koruyucu hekimlik uygulamalarıdır. Bütün bu faaliyetlerin temel amacı hastalıkların oluşmasını önlemeye dönük koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesidir. Sağlık Bakanlığımız, dünyadaki koruyucu hekimlik trendini çok önce yakalamıştır. Uzun yıllardır ülkemizde birçok koruyucu hekimlik birimi başarı ile hizmet vermektedir. Türkiye aşı programlarında elde edilen büyük başarı sayesinde tehlikeli birçok salgın hastalığı ortadan kaldırarak bağışıklamada dünyanın birçok ülkesine örnek olmuş bir

yakın geçmişe sahiptir. Koruyucu hekimlik sessiz kahramanlıktır. Aşı programlarının başarısı üzerinden gidersek tüm toplumu çok tehlikeli salgın hastalıklardan koruyan birinci basamak sağlık çalışanlarının bu değerli gayretleri çoğunlukla toplum nezdinde geri planda kalabilir. Başarıyı takdir etmek ve mükafatlandırmak, daha büyük başarı ve gayretlerin önünü açacaktır. Sağlık çalışanlarına toplumsal takdir ve teşekkür pandeminin ilk günlerindeki gibi alkışla olabileceği gibi daha kolay biçimde sadece gereken saygı ve sevgiyi içten göstermekle de olabilir.

Koruyucu hekimlik uygulamalarının daha başarılı olması için gündemden düşürülmemesi gereken bir başlık olarak sağlıklı beslenmeyi ekleyip takip etmek gerekir. Doğal, sağlıklı, dengeli ve miktarı sınırlı bir beslenme biçimi sağlanabilirse hastalıkların oluşmasına karşı en önemli kontrol edilebilir koruyucu faktör yerine getirilmiş olacaktır. Tüm hekimlerin gerek koruyucu hekimlik uygulamaları gerekse hastalık tedavilerinin içinde sağlıklı beslenme mutlaka yer almalıdır. Sağlıklı beslenme sayesinde birçok hastalığın oluşumu önlenebilirken, mevcut hastalıkların da tedavisi kolaylaşacaktır. Bu sebeple ilerleyen yazılarda farklı yönleriyle sağlıklı beslenmeyi konuşmaya ve gündemde tutmaya devam edeceğiz. Sağlıkla kalın. Saygılarımla.