İYİ Parti’deki ilk kırılma aslında parti dahi kurulmadan önce 15 Mayıs 2016 günü kongre için Büyük Anadolu Oteli önünde toplanıldığında başladı. MHP genel başkan adayı olarak Koray Aydın, Meral Akşener, Ümit Özdağ ve Sinan Ogan tarafından valilik müdahalesinin ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasından sonra diğer adaylar alandan ayrılmasına rağmen, alandan ayrılmayarak orada bekleyen üst kurul delegelerine ve kamuoyuna kendi reklamını yapan Meral Akşener o gün itibariyle yola birlikte çıktığı; ancak bir yandan da rakibi olan diğer adaylara karşı ilk zaferini de kazanmış oldu.
Sonraki süreçte partinin kurulması aşamasında ilk olarak Sinan Ogan parti kurma çalışmalarına katılmayarak oyun dışı kaldı. Arkasından Ümit Özdağ parti içi yapılanmada bazı kişilerin FETÖ iltisakı olduğu gerekçesiyle İYİ Parti'den ayrıldı. Son olarak da Koray Aydın teşkilatlanmadan sorumlu genel başkan yardımcılığı görevinden alındı. Teşkilatlar genel başkan Meral Akşener’e bağlandı… Bu son hamle ile Koray Aydın’ın parti içindeki etkinliğine de son verildi. Başkanlık divanı içinde Koray Aydın ve Meral Akşener tarafından birbirlerine duyulan güvensizlik de bu hamle ile ayyuka çıktı.
Başkanlık divanında yapılan değişiklik bir yandan da parti içinde MHP kökenli kimse kalmadığı yönüyle yorumlanabilir. Yavuz Ağıralioğlu tamamen başkanlık divanı dışı bırakıldı. Koray Aydın etkisizleştirildi.
İYİ Parti esasen MHP’de kongre süreci sonucunda Milliyetçi Hareket Partisi’nden istifa eden ya da ihraç edilenlerden kurulan; teşkilatlanma omurgası tamamen ülkücü tabandan oluşan bir parti görüntüsü veriyordu. Genel seçim sürecinde Doğru Yol Partisi’nden gelen adayların milletvekili kontenjanlarında ilk sıralarda yer almasıyla merkez sağa biraz daha yaklaştığı; MHP kökenlilerin etkisinin azaldığı söylenebilir. Yerel Seçim süreci için de yine Doğru Yol Partisi etkisinin hakim olduğu görülüyor.
Ancak son dönemde özellikle de 6 muhalefet liderinin ortak masada yaptığı toplantıların ardından İyi Parti cephesinden yapılan açıklamaların CHP ve HDP eksenine kaydığı; Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu’na duyulan rahatsızlığın açıkça dile getirilmeye başlandığı söylenebilir. Partisini merkez parti olarak konumlandırmak istediğini dile getiren Akşener’in bu bağlamda hedefi Doğruyol Partisi’ni yeniden inşaa etmek olarak algılanıyor.
Bu davranışında Tansu Çiller’in siyasi çıkışlarının etkisi olup olmadığı tartışılabilir; ancak son başkanlık divanında ülkücüler yerine Ayfer Yılmaz’ın yer alması merkez parti konumlandırması için çalışmaların devam edeceğini gösteriyor. Kulislerde Koray Aydın’ın görevden alınmasının ardından Meral Akşener’e bağlanan teşkilatlarda da merkez parti hedefine uygun değişiklikler yapılacağı; CHP ve HDP ile ittifaka zarar vereceği düşüncesiyle ülkücülerin tasfiye edileceği beklentisi hakim…
Ülkücülerin tasfiyesi ile boşalan makamlara ise Bahadır Erdem gibi LGBT onur yürüyüşünü destekleyen siyasetçilerin atanması İyi Parti’de eksen kayması mı yaşanıyor sorusunu akıllara getiriyor.
Tüm bu gelişmelerden sonra İyi Parti seçmen için merkez sağ parti olup oylarını arttıracak mı, yoksa ülkücülerin tasfiyesi ile MHP’ye kalabalık dönüşler mi olacak hep birlikte yaşayıp göreceğiz…