Alanya ekonomisini ayakta tutan 3 sektör var. Bunlardan biri turizm, biri tarım ve biri ticaret. Bu üç sektörden birisi sekteye uğradığı zaman Alanya ekonomisi de sekteye uğruyor, ekonomimiz darbe alıyor. Gelir ve gider dengesi kurulamasa da oteller doluydu. Şehirde bir turizm hareketliliği vardı, turizm emekçileri işsiz kalmadı, evlerine ekmek götürdü. Tarımda durumlar iyi değil. Tarım ürünleri para etmiyor ama gider kalemleri iki hatta üç dört katına çıktı. Tarımda kullanılan fidelerin, gübrelerin yanına yaklaşmak imkansız. Pandemi döneminde Alanya'da ekonomiyi ayakta tutan tek sektör vardı, o da inşaat ve emlak. O dönemde zirve yapan inşaat sektörü bugün dibe vurdu. O dönemde ekonomiyi ayakta tutan inşaat sektörünün dibe vurması ile bir çok inşaat ve emlak şirketinin ekonomisi çöktü, bu da şehre yansıyor. Bu durumdan kurtulmamız, batık şehir kimliğine bürünmememiz için de bir kurtuluş reçetesi gerekiyor. Bu kurtuluş reçetesini hazırladı ALTSO Başkanı Eray Erdem. Ortak akıl ile sorunlara çözüm üretiyor Eray Erdem. 'Ben' değil, ortak akıl ile problemlerin çözümü için çalışıyor ALTSO Başkanı. 'Ben yaptım, oldu' mantığı ile hareket etmek yerine, 'Biz yaptık, oldu' mantığı ile hareket ediyor. Alanya'da inşaat ve emlak sektörünün kurtuluşu, şehrin ekonomisinin ayakta kalması için sorunları dosya halinde devletin zirvesindeki ikinci adam olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a iletti, bakanlara da dosyalardan sundu. Alanya'da konutların yabancıya kiraya verilmesine ilişkin de önlem alıyor devlet. Bu konuda şehirde inşa edilen konutların kiraya verilmesi bu şehrin ekonomisinin ayakta kalması demektir. Bu şehirde konut yapılıyorsa, bu konutlar da günübirlik, haftalık veya aylık kiraya verilebilmeli. Bu konuda konutların kiralanması konusuna karşı değilim. Çünkü o konutların boş kalması yerine kiraya verilmesi demek şehirde hareketliliği arttırır. Çünkü bugün Avrupa'dan o daireleri kiralayan turistler, taş gevmeyecek, bir restoranda yemek yiyecek, marketten alışveriş yapacak, taksiye binecek, manavdan tarım ürünü alacak. Bu da şehir ekonomisine katkı sunulması demektir. Bu şehre gelip de bizim paramızı yiyenler yerine o konutların tesisini Rus'a, Ukraynalıya veya Avrupalıya açılmalı. AK Parti Hükümeti, o dairelerin kiralanması konusunda kısıtlama koymak yerine denetim getirmeli. O dairelerden vergi alıp, hem kasayı doldurup, hem şehirde ciddi katkı sunması yönünde teşvik edilmeli. Yoksa bu şehirde yapılan binlerce konut, yaz kış atıl durumda kalır. Yoksa o dairelerin ne ekonomiye bir katkısı olur, ne de devletimize. Bu konuda elini taşın altına koydu ALTSO Başkanı. Sadece kendisi değil, tüm Sivil Toplum Kuruluşları ile ortak hareket ediyor. Topyekün Alanya'yı bu konuda harekete geçirdi. Herkese bu sektörün önem ve anlamını anlatıyor, herkesin desteğini alıyor. Çünkü inşaat sektörünün çöküşü demek Alanya'nın çöküşü demektir. Bu sektör kurtarılmalı. Bu şehirde bir sektör çökerse tüm sektör çöker. Bu da Alanya'nın ekonomik anlamda çöküşü demektir. Eray Erdem'i bu çözüm arayışında yalnız bırakmamak gerekiyor. Çünkü Eray Erdem'in çabası Alanya'dır. Alanya'da her sektörü bünyesinde barındıran ALTSO Başkanı'na destek olmak herkesin en asli görevidir. Benden bugünlük bu kadar. Hadi kalın sağlıcakla.