Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda ve son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.
Kızılderili Atasözü

İki hafta önce Gaye Coşkun'un hazırlayıp, sunduğu Haberin Manşeti programını pür-dikkat izledik. Mesele hayli ciddi ve önemliydi . Programa katılan Alanya Postası köşe yazarı Ali Özsoy ve Dim Alacami köyü muhtarı Kerim Teker konuyla ilgili düşüncelerini Alanya halkına iletmiş oldu . Çok net bir şekilde köye HES ( hidroelektrik santral) istemediklerini ifade ettiler. Programa sayısız destek ve soru yağdı . Olumlu bakan ise hiç olmadı . Onun yerine GES ola bilir söylendi ki bu çok mantıklı. Alanya güneşin bağrında bir şehir .
Bu hafta sonu biz de Dim Alacami Köyü'ne gittik . Hayli gezdik, etrafa baktık . Köyün güzelliğine de hayran kaldık. Biraz uzak olmasına rağmen cıvıl cıvıl kalabalık bir köy orası . Üstelik ziyaretçisi de pek fazla . İsviçre'yi aratmayacak kadar güzel bir manzaraya, doğaya sahip . Gidin ,gezin ,görün derim . Doğanın sesi olur mu? Oluyormuş. Temiz hava , göz gördükçe yeşil ,sanki cennet . Şimdi bir kez daha Alanyalılarla hemfikir olarak söylüyorum . Köye dokunmayın !
Çevreci olan herkes bilir ki HES yapımında çok fazla ağaç heba edilir .Dim Alacami köyünde de bu durumda birçok canlı türü yok olacak . Kırmızı benekli ala balık ,su kunduzları buna bir örnek. Kimin buna hakkı var ki ? Elektrik uğruna ekolojik denge kökünden bozulmuş olacak adeta . Ağaç yoksa hiçbirisi yok demektir . Milyon yıllarca değişmeyrn düzeni insanoğlu yerle bir ediyor. Doğanın intikam alacağını düşünen yok . Zamanla kuruyacak olan su kaynağı kime ne fayda sağlayacak ?
Tekrar söylemekte fayda var . Bir elin nesi var ,iki elin sesi var . Alanya severler, doğa severler güçlerinizi birleştirin . Yazın ,çizin illaki sesiniz duyulacak.