Antalya'da düzenlenen 12. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi'nde, Türkiye'nin düşük doğum oranı ve üreme sağlığıyla ilgili önemli konular ele alındı. Kongrede, Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği-TSRM Başkanı Prof. Dr. Barış Ata, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "en az 3 çocuk" çağrısını destekleyerek, nüfusun gençleşmesi ve toplumun devamlılığı için bu hedefinin önemini vurguladı.
Türkiye'de ve dünyada giderek artan düşük doğum oranları ve bunun nedenleri detaylı bir şekilde incelendi. Kadınların üreme sağlığı ile genel sağlığı arasındaki ilişki ve bu konuda yapılması gerekenler tartışıldı. Tüp bebek başarı oranlarını artırmak için kullanılan yeni teknolojiler ve yöntemler sunuldu.
Üreme genetiğinde yaşanan gelişmeler ve geleceğe yönelik beklentiler paylaşıldı. Kadınların doğurganlıklarını korumaları için alınabilecek önlemler ve psikolojik destek konuları ele alındı.
Ülke nüfusunun gençleşmesi ve sosyal sistemin devamlılığı için "en az 3 çocuk" hedefine ulaşılması gerektiği vurgulandı. Tüp bebek tedavisine erişimde yaşanan sorunların giderilmesi ve devlet desteklerinin artırılması gerektiği belirtildi. Kadınların gelecekte çocuk sahibi olma isteğini gerçekleştirebilmeleri için yumurta dondurma yönteminin yaygınlaştırılması ve maliyetlerinin düşürülmesi gerektiği ifade edildi.
Toplumda üreme sağlığı konusunda farkındalık yaratmak ve gençlere doğru bilgilerin verilmesi gerektiği vurgulandı.
Düşük doğum oranlarının en önemli nedenlerinden biri olarak ekonomik güçlükler ve gelecekle ilgili belirsizlik duyguları gösterildi. İsteyerek çocuk yapmayan kişileri ikna etmek için tıbbi yöntemler yerine, ekonomik ve sosyal koşulların iyileştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Çocuk sahibi olmak isteyen ancak yapamayan çiftlere destek olunması gerektiği ve bu konuda devlet politikalarının gözden geçirilmesi gerektiği ifade edildi.
Kongreye katılan uzmanlar, Türkiye'nin üreme sağlığı alanındaki önemli sorunlarına dikkat çekerek, bu konuda yapılması gerekenleri belirlediler. Katılımcılar, kongrenin üreme sağlığı alanındaki bilimsel gelişmeleri takip etmek ve yeni işbirlikleri kurmak için önemli bir fırsat olduğunu belirttiler. -İHA